Çoktan gitmişsin sen aziz
Bana kalan en geçinden acı bir günaydın…
Aşk yağmurlarında ıslandığıma nasıl da inanmıştım
Oysa yok sayılanmışım
Bir gün belki lazım olursa diye bir kenarda şöylesine tutulan
Değersiz, gözden çıkarılmış bir eşya parçasıymışım her şeyden habersiz…

Sen çoktan kanat çırpmışsın başka göklere yabancı göllere aziz
Bana yaban sularda nice kürekler çekip
Sandallar paralamışsın.
Ben aymaz, ben aptal aşık
Hayatına kast eden devlerle boğuştuğunu sanmıştım.
Sen çoktan gitmişsin aziz yerden bir hayli yükselmişsin
Beni bermuda şeytan üçgeninin en lanetli köşesine iliştirip
Seyre koyulmuşsun yukarılardan…

Şimdi meydanlarım savaş alanı kıran kırana
Kendime karşı “ben”
Sol cenahta ilmek ilmek ördüğüm nakış nakış işledİğim sevdam, duygularım
Sağ cenahta değersizliğim,
İhtiyaç olduğunda sahip şans vereceği için kenarda bekletilen eküri sayılmışlığım,
Tuz buz ettiğin paramparça yanım…
Dip yapmış borsada dibe çakılmış bir an önce elden çıkarılası bir kağıt parçasından bile ucuzlamışlığım…

Hangi yanımı tutayım
Hangisini arkalayıp
Hangisini savunayım?
Sessiz sedasız
Sözsüz kelamsız
Lalcasına suskun
Yeni çığırlar açmışsın
Tohumlarını doya doya saçmışsın.

Hani başımız götümüz oynamayacaktı
Hani pazara kadar değildi bu sevgiler mezara kadardı
Hangi yanımla neye taraf olayım neye inanayım aziz
Neye inanayım
Kime nasıl güveneyim?
Sırtıma köküne kadar saplanan güven hançeriyle arkadan vurulmuşluğumu nasıl yok sayayım?

Sen çoktan gitmişsin aziz, her şeyi bitirip gitmişsin.
Belki işe yarar kenarda dursun tarafından yıllar sonra bana kuru bir günaydın…

____________________ ilkayy.b@2016