3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
3449
Okunma

Karabasan misâli çöker üstüme akşam,
Kasvet yağmurlarını döker üstüme akşam,
Zift gibi, katran gibi akar üstüme akşam;
Kurduğum hayâllerden, beni almadan gitmez.
Güneş, doğudan doğmaz benim sabahlarımda;
Sen doğarsın her sabah hayâl berzahlarımda.
Her gün hüznü yaşarım meçhul günahlarımda,
Hüzün doluysa zaman; sabah-akşam fark etmez.
Her seher, bülbüllerle birlikte ağlar gönül;
Bülbülün figânını duymaz oysa hiçbir gül.
Öyle bir gönül var ki, dibi ateş, üstü kül;
İçin için yanar da, dumanı dışa tütmez.
Bu ne zâlim kaderdir, bu ne tükenmez çile?
Ne ’hüzün’, ne ’gözyaşı’, getirmez onu dile.
İsyan edip, derdimi dökmek istesem bile;
Şiirler âciz kalır, ummanlar bile yetmez.
Felek, duymazdan gelir duamı, niyazımı,
Bir dinleyen çıkmaz hiç, kan ağlayan sazımı.
Kader öyle bir yol’a çizmiş alın yazımı;
Umut yolun sonunda, ömür biter, yol bitmez....
Ünal Beşkese
5.0
100% (4)