Gurbetindeyim ey Sevgili
Sılam burdan çok uzakta
İkliminde yaşıyorum hicranlar içerisinde
Geziyorum ikliminde her yanım kuşatılmış
Her yanım tuzaklarla sarılmış
Her tarafım ölüm,her tarafım felaket senden gayrı
Ve sahilden bir rüzgar eser şimdi içime Ey Sevgili
Beni alıp bu diyardan senin yanına götürse
Çırpınan bir kuş gibi kalbim
Sığmaz şimdi göğüs kafesime
Gözlerim sıcak bir nefes gibi tutulur
Şimdi senin sevda nöbetlerine
Tutulurum hasretine
Toprağın yağmura vurgun ve tutkun olduğu gibi
Göz gööz olmuş kalbimin yaraları
Seni bekler derman için
Sana hasret sana vurgun olark
Bir garip gurbetçi gibiyim şimdi
Herkese uğrarsın ve gülersin
Yoksa bana küskünmüsün yarim
Birçoğuna göz kırptın,konuştun
Bana karşı yeminli misin yarim
Kalmadı artık mecalim ve takatim
Nedendir söyle bana karşı bu nazın...
Bilsem ki ne zaman bana gelecek
O geliş vaktinin zamanı
Damat gibi hazırlanıp,süslenirdim güzelce
Hayatımı sana sunardım kendi elimle
Ey Sevgii,sen benim aşkımsın,canımsın....
Ey Sevgili kurtuluşum,rahatım sendedir
İzzetim,şerefim senin yolunun üstündedir
Seni görünce canımın çıkıyor olması gelişinin müjdesidir çünkü bana
Ey Sevgili çabuk gel bana getir müjdeni...
Birçok kişi sana talip oldular
Bir gülü severcesine öyle bir hazla seni sevdiler
Ey Sevgili gül-i aşkının lezzetine vardılar
Senin aşkının o eşsiz lezzetine...
Gerçi her isteyene nasip olmadın sende
Yol açılsın da Rabbimden nasip ollsun bana da
Nasip osun İlahi! Bu aşkınla yanan Zahid kuluna
Hayatın çilesi ve ızdırabı alnımın yazısı
Gözlerimde aşkının hırsını kamçılayan
Bir arzu sana ulaşan ey sevgili!
Gün geçtikte büyüyor gözlerinin alevi
Taş kalpliler bile ses veriyor doğan akşam güneşi
İlk düşen yola karşı sensin ey sevgili!!!
İzmire ne olsun şimdi
Beton şehirler gibi
Senin gittiğin ve terk-i diyar ettiğinden beri
Saygılarımla
M.ZAHİD AY (4.4.2008)