14
Yorum
28
Beğeni
0,0
Puan
2112
Okunma

Ve, konuştu dar ağacı...
özgürlük isteyenin,
susturmak için sesini,
dilsiz ağaçlardan yaptılar,
ölümün soğuk nefesini.
Eylülde zedelendi mayıs çiçekleri.
ve, aralıkta kırıldı, körpe filiz dalları.
yargısız tek celsede,
hükmü imzaladı deccal...
Aynı yaştaydık ikimiz...
münferit bir tecritin soğuk yalnızlığından alınıp,
henüz tüy bitmemiş körpe boynuna,
seksen boğumlu ilmek geçirdikleri vakit.
Evet, sen çocuk!...
en çok içimi acıtan...
infaza açık, yaşama kilitli kapılara yönelip
sessiz, sitemsiz vedalaşırken,
son bakışındaki mengeneye sıkıştı kaldı yüreğim.
Biliyormusun !...
halâ kareli kağıtta duruyor el izlerin.
ve her okuduğumda mektubunu,
gözlerin düşüyor her satıra.
birde; dilek ağacında asılı özgürlük türkülerin.
her dem taze, her dem hatırımda.
İşte böyle her gün,
Canlar daraldı canda...
bir can ölüyordu tan vakti
saba makamında, Ulucanlarda.
Dilek USTA