0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
805
Okunma
kendi k/özümüzde bir düş demlemeyeli kaç gece oldu bilir misin sevgili…
bilir misin
sırf gülüşün solmasın diye takvimlerden kaç sonbahar eksilttiğimi
ve derinliğine nefes olmak için kaç fersah kulaç eskittiğimi
gölgenle yer değiştirmek için güneşi hiçe sayardım bir zamanlar
kanatlarımda ılık rüzgarlar besleyip yağmur ekerdim göklere
sağanak olur yağardım
tenindeki gül bahçene
tüm şehir
tüm sokaklar sendin
tüm şiirlerde hece
tüm düşlerde gece de sendin oysa
.
...
.
ay ışığında keder
yıldızlar sürgün yemiş en okkalı gecenin karanlığından
ki karanlık
gözlerinden gözlerime açılan pencereydi
kirpiklerin ruhumu okşayan her yasak besteye güfteydi
bulutlar ağlamamaya yeminli
içimdeki her sancı dua olup kök vermiş göklere
bahçem rengine aç akşam cefası bu aralar
ki sefaydın bahçemde açan tok akşamlarıma
.
...
.
dilim pervasız
dudaklarım nikahsız
genzimde yutkunamadığım bir sevda
hançerine kör
kesiğine sağır
pasına yorgun zincirim bu aralar
bedenim araf
sabrım beklemeye kahır
piç bir yalnızlık örüyor günahlarımı
söylenmemiş tüm satırlarda hiç bir cümleyim
nüshası yok hiçliğimin bedenimde bin bir azap
adıma biçilmiş tüm kederlere
kefareti olmayan tüm yeminlere de selam olsun
ki celladıdır boynumun borcu olan tüm eceller...
ilhanaşıcıhaziranikibinonaltı
5.0
100% (6)