aşk
susmanın dilidir
körelse de zaman mucizevi bekleyiştir
teri yastığımızdaki çukura sızan düştür
ve düşlerin gerçeğe dokunuşudur dudak dudak

.
…
.

gözlerin ile dilin arasındaki gizemli boşluğu seviyorum

seviyorum yakamozları yağmurdan koruma telaşındaki çocuk saflığını
suskunluğuna devrilen bakışlarındaki anlamı
ve omzundan boynuna uzanan dört mevsimde yaşamayı


teninde uyuyup
gözlerine uyanmayı seviyorum

.
…
.

kekemede olsa aşk sestir
güneştir içimizdeki ürpertilerde
gece boyu cilveleşen yıldız kıpırtısıdır
ve suya resmedilen mehtabın şavkıdır

.
…
.

sayfalar dolusu bakışlarından harf harf azalmayı seviyorum

seviyorum adı sana çıkan her sokakta adım adım titremeyi
gözlerindeki yağmur ormanlarında kaybolmayı
ve saçlarından savrulan ırmaklarda boğulmayı


sende beni bilmeyi
sende doğup sende ölmeyi seviyorum

.
…
.

aşk
Sevgiye uzatılan her nefese dem çekmek
ateşi suda beslemek
ve yokluğuna uçurumlar eklemektir biliyorum


aşk ki
kulaklarımızı eskitse de pikapta dans eden bir long play
ve sonsuzluğuna uzandığımız “endless love” ı bir kez daha dinlemektir…









ilhanaşıcı haziranikibinonaltı