Her ne vakit çat kapıyla gelip girsen düşüme
Tan ağarır sen gidersin ben sedasız ağlarım
İsterimki kal düşümde yola düşüp üşüme
Sen gidersen gülüm solar ben karalar bağlarım

Elim erip gücüm yetse bir bukağı takmaya
Gök kubbenin yazgısıyla yüreğine akmaya
Her geceyi gerdek sayıp al kınalar yakmaya
Arşı çadır Ferş’ı döşek döşü yastık sağlarım

Akın akın yağdığında sen gecenin oynuna
Düşerim ben tane tane dizilirim boynuna
Sen olurum sen solurum sokulurum koynuna
Selde diner sarpa siner durgun suda çağlarım

Son umarım hemhal olmak hak katında rızayla
Karışmaktır her zerrene sadrımdaki azayla
Yer yarılsa yol yorulsa gök te çökse kazayla
Seni mürşit beni murit sayar kalbi dağlarım

Geleceğin malûm olsa bu günahkâr gedaya
Kuak verip yön çizerim karıncada sedaya
Duyarlar da göz koyarlar bu sendeki edaya
Korkusuyla kanatlıda menteşeyi yağlarım

Korkarım ki bu gidişle makberimi kazarsın
Baş ucuma bir taş dikip karasevda yazarsın
Görmez misin ey harami türabımda azarsın
Hadi bir de davul zurna inlet bari dağlarım.

NA