18
Yorum
39
Beğeni
5,0
Puan
838
Okunma

Düşüşler yüklüyorum,
Kurmalı aklımın kepenklerini
Kapatmak maharetmişçesine.
Sarmalında esrik düşlerin,
Boğazlıyorum aklı evvel imleri;
Tevekkülüne abandığım mahremiyetimin
Kancalarına takıyorum çocuk gülüşlerimi.
Kısık ve boş boğaz bir günce,
Solup giden bir ömre hitap edilesi
Bir beyanatla saf tutan
Hangi sürtük imgeyse,
Sırtımı dayıyorum gök kubbenin girizgâhında,
Geçit vermez bir boğaza yüklediğim
Tüm dertlerimi yolarken avuç avuç,
Tanrı’nın görmezden geldiği sefil bir yordamla
Bekliyorum kemale ereceğim günü.
Belliyorum aşkı ve devingen ruhun
Rehavet yüklü bir buhrana denk düşen
Güncesinden çıkıp da yola,
Yoldan çıkardığım duygularıma kılıf geçiriyorum
Yazdığım her cümlede.
Olmazın oluru bir istihbarata denk düşüp,
Sorgulanıyorum biteviye,
İndinde bir gölgenin
Hele ki o rahvan kuytunun
Dibine çöreklenip esef yüklediğim benliğime
Attığı son çalımı kaderin;
Yine de peşrevi şu bilinmezliğin
Ta ki peyda olana kadar kara melek,
Taarruzunda tümden gelen onca pervasızlığa
Verdiğim selamla tamamlıyorum
Gönülsüz bir yorgunluğu.
Hele ki es geçtiğim devrik bir tümcenin maharet bildiği
Kırık bir niyazda kanarken belli belirsiz,
Görünmez yetilerimden arda kalan
En büyük kifayetsizlik benimki:
Olmazın oluru belki de rüştünü ispatlamış
Bir acıdan medet uman eloğlundan mı gelecek
Son darbe,
Müfreze düşlerin izdüşümünde?
5.0
100% (35)