2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1221
Okunma

Bir genç ki düşünün 18 yaşına girmiş. Lakin o gün yeni yaşına adım bastığı gün. O günü kutlayan sayısı bir elun parmaklarını geçmemekte..
Doğarken ağladım, kurumadı hala gözyaşım
Ruhumda derin kesikler var on sekiz yaşım
Yüksek dağın zirvesi gibi olmuş başım
Kalbimi doyuracak yokmu bir aşım
Sükunet içinde mi geçti yıllarım?
Hep bir engel içinde olan yollarım
Yinede engelleri sonuna kadar zorlarım
Ben en içten dualarımı rabbe yollarım
Ben Mecnunun bu nesildeki simgesi
Bedenim gül kırmızısına bürünmüş
Yüreğimde ki berraklık görünmüş
Hak yoluna bu diyarda sürünmüş
Neyleyim ben Leylasız olan bu yüreği
Ne işe yarar, içinde bir yar bulunmazsa
Sence boşamı çekip dururum bu küreği
Değmeyen kişilerlemi avuttum bu sineyi
Ömür geçtide, yaralar geçmek bilmedi
Zamanla geçer, bir şey kalmaz dendi
Ömür geçtide, yaralar kabuk dahi tutmadı
Olan geçen ömre olduğuyla kaldı
Kaldı geride onsekiz bahar
Saça bir kaç tane daha beyaz katar
Gelip geçti esintisiyle sonbahar
Yapraklarımı döktüm sonuna kadar
İnsanı olgunlaştıran yaşadıklarıdır
Yaşadıklarıma rağmen eğmedim bu başı
Her yarada biraz daha çok yoruldum, yıkıldım
Bedenin on sekiz, ruhun kırk, kalbin bir asır yaşı
Beni bu kadar yoran neydi böyle
Belimi bükene kaç kalem tükendi söyle
Gönlümü hoş eden bir kaç kelam sözle
Ve rengini dahi bilemediğim, görmediğim o gözle
Nasip olsun, yari dünya gözüyle görmek
Dönmek isterim o gözlerin ekseninde
Uyuya kalmak isterim yarin dizlerinde
Göz yaşımdan bir deniz, şuan dizlerimde
Yar gelsin, yüreğim tekrardan tutuşsun
Ve bu deniz buharlaşıp uçuşsun
Gel bir olsun temiz kalpler
Sağlam yürekler buluşsun
5.0
100% (1)