Şahlanmışsa duygular, önüne geçemezsin,
Bastığı yeri görmez, ağmalıyken gözlerin,
Doğruların içinden yanlışı seçemezsin,
Bağrın ateşi sönmez, ağmalıyken gözlerin.



Hayata bakış açın, köşe bucak saklanır,
Gölgelerin ardından hislerin ayaklanır,
Zırh duvarla kaplanmış, kapılar dayaklanır,
Elin tuğlayı örmez, ağmalıyken gözlerin.



Dostundur dediklerin, neden uzaktan bakar,
Biçare kaldığında, felek tokadı çakar,
Umut ışıkların ise, fersiz mumunu yakar,
Milim bile yürümez, ağmalıyken gözlerin.



Poyrazın soğuk yeli, iliğe kadar işler,
Üşüdükçe titretir, sanki yüreği dişler,
Söküldükçe söktürür, tutmaz olur dikişler,
Ayakucu bürümez, ağmalıyken gözlerin.



Tatlı söz güler yüze, muhtaçtır yaşlı gözün,
Hayrı yokken kendine, geçmedikçe hiç sözün,
Alevlerin içinde yanıp dururken közün,
Korlarını kürümez, ağmalıyken gözlerin.



Zifiri kararmıştır, önünde duran yolun,
İççekişleri ile kalbini yorar solun,
Mazinin izleriyle, taşar boşalmaz dolun,
Sefasını süremez, ağmalıyken gözlerin.



Nesrin Önem
15 05 2016