9
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
1052
Okunma

Ey gönül nedir derdin hani hep iyi derdin
İçine düştüğün şey derin kör kuyu mudur?
Güvercine tutunup semalara giderdin
Yudumlayıp içtiğin zehirli suyu mudur?
Yusuf gibi çıkarsın olmasa bile tahtın
Ümitsizlik yakışmaz elbet gülecek bahtın.
Ne için yanıyorsun ateşe mi atıldın
Alevler güle döner inanırsan elbette
Yeşil vadiden kaçtın sahraya mı satıldın
Ararsan bulacaksın delik vardır her sette.
İbrahim’in altında gülizar doğmadı mı?
Bulutlardan ibrişim gözyaşı yağmadı mı?
Ne oldu küstün gönül karaladılar seni
Gün olur bir Şems gelir aydınlatır yüzünü
Kalemden kılıçlarla yaraladılar seni
Tomurcuğu patlatır bahar eder güzünü.
Temizle inanarak Eyyub’un sabrını sar
Yoksa bir deprem gibi bütün ruhunu sarsar.
ONTOLOJİK ŞİİR ÇÖZÜMLEMESİ
Aşağıda, Afet İnce Kırat’ın 2016 yılında kaleme aldığı Ey Gönül -2 şiiri ontolojik yöntemle çözümlenmiştir.
Ontolojik (varlık bilimsel) şiir çözümlemeleri aşağıdaki alt tabakalarda şiiri nesnel olarak çözümlemeyi amaçlayan şiir çözümleme yöntemidir.
Şiirin ses tabakası
“n” (48) ve “r” (47) yumuşak sürekli ünsüzlerinin kullanımı şiire yumuşak bir ses verirken kalın “a” (65) ünlüsü ses tonunun birimlerde yükselmesine ve ahenge sebep oluştur. Mısra sonlarındaki tam ve zengin uyaklar, şiirin başka bir ahenk unsurudur. İlk dizedeki “derdin” cinası da göze çarpmaktadır. Şiir altılık dizelerden oluşmuş üç birimdir. Her birimde ilk dört dize çapraz uyak (abab) son iki dize düz uyak(cc)’tır. Yine dize içlerinde “derin, içtiğin” gibi ses benzerlikleri de vardır. Ayrıca birinci birimin ikinci ve dördünce dizelerindeki yanıt beklemeyen sorular (istifham sanatı) da şiirin ahengine farklı açıdan çeşitlilik katmaktadır.
Şiirin anlam (yapı) tabakası:
Bu şiirde dört dinî şahsiyete telmih yapılmıştır. Bunlardan Yusuf peygamber, kardeşleri tarafından kıskançlık sebebiyle kuyuya atılmış, esir olarak satılmış, iftiraya uğradığı için hapse atılmış, gelişen olaylar sonucu hükümdar olmuş biridir. Şair bu telmihle umutsuzluğa yer olmadığını anlatmıştır.
İkinci telmih, İbrahim peygamberedir. İbrahim peygamber Nemrud’u Müslümanlığa davet etmiş, o ise İbrahim’i ateşe attırmıştır; fakat ateş İbrahim’i yakmamıştır. Şair bu telmihle en ateşli, azaplı anlarda bile bir kurtuluşun var olacağını anlatmıştır.
Üçüncü telmih, adı zikredilmese bile Mevlana’ya ve gönüldaşı Şems’edir. Şems, Mevlana’yı ilahi aşkın potasında eriterek yüzünün gülmesine vesile olmuştur. Şair bu telmihle sıkıntılı sürecin geçeceğini anlatmıştır.
Dördüncü telmih ise Eyyub peygamberedir. Vücudunu kurtlar kaplayan buna rağmen isyan etmeyen peygamberdir. Şair bu telmihle de sabretmek gerektiğini anlatmıştır.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi şair kendini yaralayan ve gönül kırgınlığına sebep olan davranış ve oluşlar karşısında gönlünü teselli etmeye çalışmıştır.
Nesne tabakası:
Şiirin nesneleri telmih yapılan kişilerin özelliklerinden yola çıkılarak ümit, inanç ve sabırdır.
Karakter (zihniyet) tabakası:
Afet Kırat 2010- 2020 yılları arası dönemin şairidir. Yetiştiği Müslüman coğrafyanın din kültürüne sahiptir ve bunu şiirine yansıtmıştır. Çektiği sıkıntılara rağmen hayata umutla bakan bir kişidir. Şiirlerinde yaşayan Türkçeyi kullanmıştır. Günümüzde devam eden hece geleneğinin modern versiyonunda şiirler yazarak bu dönemin bir kısım şairlerini temsil etmektedir.
Alınyazısı (kader) tabakası:
Bu dünyada gönül kırıcı şeyler kaderimizde olsa bile; ümitsizliğe kapılmadan, inanarak, sabretmek gerekir, temel mesajı verilmektedir.
Seddar İnce
5.0
100% (18)