Hani bilirsiniz,
Talebelikten beri devam eder.
Boyuna takılan bir aksesuar.
Kravattır adı, Resmiyeti simgeler.

O zamanlar çevre dilinde,
Medeniyet Yularıydı lakabı.
Şimdi geriye bakıldığında,
Hani medeniyeti nerede kaldı.

Sevgili gibi dolardık boyuna,
Gerekirse yatardık koyun koyuna.
O alacağını aldı,
Bizlerse kalakadık ortada.

Ey Medeniyetin Yuları!
Sağlayamadın bana istediğim kulvarı.
Habire kabaran köprüaltı suları durgunlaşamadı gitti,
Geçen geçti, geçemeyen kimbilir nerelerinde yitti.

İşte o muhterem bana,
Bakmadı bir daha.
Baksa neye yarar,
Kimbilir yine ne kadar borç yazar.

Bir zamanlar medeniyete çeken,
Şimdilerde yamyamlığa kırdı yelken,
Hemen kaçmalı vakit varken,
Koku ve iz bırakmamalı giderken.

Geçenlerde bir kuş kafama pisledi,
Sessizce nasıl da kirişledi.
Talih Kuşu muydu derken,
Şimdi de felek tersledi.

Dünden geldim bugüne,
Maskara oldum elegüne.
Dün gidiyorken sanki düğüne,
Bugünse usul usul sürgüne.

Şahsiyetle açılır medeniyet kapıları,
Bozmaya yüz tutarsa kültür yapıları,
Başkaları kapacaktır,
Elimizdeki soyut ve somut tapuları.

Tarihi: 2001 YILI ŞUBAT AYI