yüzün güzümde kaybolan yabancı şehir
olağanüstü bir nehir akıyor şimdi yarım heveslerimde
tuhaf işte
kaskatı derin çizgiler aramızda
öyküler yarım
şehir antik zamandan kalan tufan
kadın semavi çığlık
eski ahitlerde

duyuluyor gül ağrısı zamanın çığlığı mitologyalardan
satirik dilli şiirlerimden arta kalan oryantal bir hüzün
aykırıyız mevsime
aykırıyız mutlu sevilere kızıl karanfil akşamları

yüzün güzümde kaybolan yabancı şehir
ne zaman güzelleşecek nehirler
ne zaman çıkıp geleceksin anne sıcaklığı bir tebessümden
betimleme artık bu yarım kalmışlığı
ürpertiyor nicedir kırık namelerle çalınan türküler
kendine dönüşü olmayan derin akan nehirler

cellatımdır hüzün
kimliksiz gecelerde
katran karası güz yalnızlığı
yitirmiş eski bahçeler rengini
sarı güller bize ait değil
beyaz bisikletim patikada devrik
ırmağın gölgesi
cellatın yüzünde öksüz bakış
giden kim
yankısız yolcu
giden kim göç mevsimlerinden

bir turna sürüsü yaşama sevincimde
kırlangıçlar mat mavi
çökmüş kente karbonla iğdiş edilmiş yaşamların burkusu
bütün kapılar üstüme kapalı
anahtarını hangi nehre attın kalbinin ey yabancı
yüzün güzümde kaybolan yabancı şehir