2
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1058
Okunma

bekleşir çiçekler
dağlarda nazlı nazlı tüten kekik kokusu
uysal bir serüven zemheri cemresinde
filizlenir dal
kurt kuş toprak uykuda
kurşun izi derin yaramın
yüzünde yılların esrikliğinden kalma onurlu bir hüzün
namlusuna güvercin kanadı takmayacak adam
üşüyeceksin kavgalarda
ah çocuğum
nasıl anlatmalı şimdi sana
sülfür kokusundan yükselen isyan şiir ve gözyaşıyla uzaklaşan şehrin öfkesini
apoletlerin gölgesinde güvercinin kanayışı
çocukların gözlerinde isyan
yıkılmış değilsin giz duvarlarında
soframızın ortasında
zeytin ve ekmek
bir de umudun türküsü
yoksulluğun derin uykularını uyumadın sen
nereden bileceksin bileklerimi karlı doruklar için zincirlediğimi
bilme sen bunu ilk yaz çiçeği
serçeler bir aşkın dudağında kanayabilir ancak
sürüyor kavgam kav ateşleriyle
gözleri mavi çocukların umudunda
kızıl mayısların yorgun kısrakları
yollarda hoyrat bir hayat
tutuşur yangınlar kederli hırçın hayatın kıvılcımlarında
tutsak odalarda soğuk kuşlar
tohumlar ektiğimiz zindanda pir sultan lal
yeşerecek umudum türkülerle
güzelleşecek kavgamız
şiirle türküyle
pir sultan direnişlerinde
bir anne umuda bebeğini emzirirken
seni soluk mavilerle terkedeceğim
güllerim hoyrat dillerim lal
gül kanadı
ozan gül kanadı
söylenmiyor kırık türküler artık sazımda
güllerim hoyrat pir sultanlar lal
ölümcül bir kimlik hoyrat günlerden
cemrelerden yağmur düşlü çocuklara arta kalan
5.0
100% (4)