AŞK
Aşk ve sevgi aynı ailedenmiş gibi düşünülüp anlatılır çoğu zaman.
Bu konuda tam bir kavram kargaşası var zannımca... oysa çok ayrı duygular veya ayrı halleridir insanın..Biri sarmaşıkgillerdense diğeri yukarıya ağan bir servi bence..Zaten aşk için şöyle derler:
"Aşk, Arapçadaki “âşekâ”dan gelirmiş.
Aşekâ; bir ağacı saran, besinini ağaçtan alan ve zaman içinde ağacı kurutarak öldüren sarmaşığa denirmiş."Ben farklı sözcüklerle tekrar edeyim ki sevgi etkinlik aşk edilgenliktir ..sevgi yaratılır beslenir sağlıklı hücreler gibidir ruha..Aşka gelince …Aşk, sevginin kanserli hücresi ve evlilik de onun radyoterapisi Evlilik aşkı iyileştirir kısa sürede. 3 ay içinde önce bitirir sonra iyileştirici sevgiye dönüştürür sonra yavrunuz olur..Ortak çocuğun ebeveyni ve akraba yapıverir insanı...Geriye sadece renk kuşağı biçiminde sevgi kalır.Son olarak diyorum ki
"Sevgi beslemek" diye yakın bulduğum bir deyimimizin yanı sıra "Aşka düşmek" diye başka da bir deyimimiz vardır.Aşık olunmaz aşka düşülür ancak Yusuf misali.."Âşık, kör kuyuya atılan Yusuf; seven ise Nepal’a tırmanırken ölen Humar’dır.Aşkı biz başlatmışsak biz bitirebiliriz; ama aşk ne gelirken ne de giderken bizden izin almaz. Ancak gözlerimizi sıkı sıkı kapatıp görmezlikten gelebiliriz o zaman da yüreğimizin gürültüsü sağır eder kulaklarımızı.
"Aşk" dedim, her rengi görünür kılıyor
Ya da yeni renkler ekliyor gökkuşağına
Öncesinde bu kadar mor yoktu sanki
Yeşiller de böyle deli değildi
Beyazlar azıcık kirliye çalıyor
Kırmızılarsa daha bir edepliydi
Aşk geldi böyle oldu
İşsiz ebemkuşağı
Teşrik-i mesaide artık güneşle
Göğün en ıslak yerinde
Sefa sürüyor civanım..
Hamiş:
Sen aşkı bulamazsın aramakla,
Aşk ’kanlın’dır zaten
İlk gördüğü yerde o seni vurur...
Ve eğer kanlın Aşksa
Sırtın duvarda olmalı her daim
Ve pusatsız dolaşmak haramdır sana
Atılgan