3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1143
Okunma
dudakları paslı iğnelerle dikilmiş bir kadını kovalıyorum
bir iki iplik çeksem irin dolacak dar sokaklar
üzerine uydurulmuş sözler yazılmış kaldırım taşları kesiyor önümü
teneke çatılar bütün yağmurları içmiş
susuzluktan kurumuş bir kaç metrekare şehir
oysa içimizden içimize akıyordu kuşların boğulduğu nehir
dilime pelesenkti yıllar yılı
ah yalnızlık ah yalnızlık
ağız dolusu küfretmek
bağıra bağıra ağlamak susulan zamanlara
zehirle boğmak odadan bozma koğuşları
yine yanlış mı ettim duamı
yakamda çirkin bir yalnızlığın tırnaksız elleri
koynuma döküyor kalabalığını
dışarda alem dönüyor
camlara mıhlanmış bir çift günah
yollarda züleyhanın ayak sesleri
gömlek gömlek olalı böyle zulüm görmedi
ya yırtıl
ya kurtul
birazdan geceye köle olacak günün savaş esirleri
yıldız verip mehtap satın alacağım
karanlığın gerdanını aydınlatmak için...
öpmek, ağrılı düşü dudaklarımın
frezya
5.0
100% (6)