Sevgimizin bedeli… Çektiğim olsa gerek:
Ben bunları hak ettim bunlar bana az bile
Peşinen razı oldum bir vefasız severek
Göklere çıktı ahım… Sevgili duymaz bile

Bir mahkeme kur artık kendimi savunayım
Hükmüne razı olup, onunla avunayım
Hapislere koy beni nasıl olsa ordayım
Orda beni avutur çile bile… Naz bile

Buna bir şey dayanmaz yer gök bile dayanmaz
Düşmüş gönlüm gaflete uyumakta… Uyanmaz
Sanki dünyam yıkılmış sanki dünyam bir enkaz
Dünya yıkılsa dahi… Dayanmaz enkaz bile

Satırlara sığar mı yazıp versem postaya
Ben bir güle vurgunum cümle âlem desteye
Hasretini döksem de nota nota besteye
Derdimi anlatamaz keman bile saz bile

Duymuyorsun sesimi duymuyorsun neden yâr
Her mevsimim karakış sensiz gelmiyor bahar
Gönlümdeki yarayı senin hasretin kadar…
Azdıramaz inan ki… Tuz Gölünde tuz bile

Bir Sevginin Bedeli -2-

Şayet bir bağ olursa aşkım ayaklarına
Hiç çekinme tepele… Gerekirse ez bile
Bu günden tezi yoktur ne gerek var yarına
Canlı hedef yap beni… Hem kurşuna diz bile

Cesedimi al götür gören duyan olmasın
Göm ki kayalıklara arayanlar bulmasın
Adım sanım en başta benden eser kalmasın
Eteğinde damla kan… Parmağında iz bile

Nasıl olsa alıştı her şeyine bu sine
Ağlamana gerek yok… El görsün… Öylesine!
Kimi gözüne bakar… Kimi titrek sesine
Üç beş damla yaş aksın… Bana ağıt yaz bile

Lakin yerde kulak var çıkar ise açığa…
Dersin ki ne yapayım böyle aklı kaçığa?
Bir anda gözüm kaydı elindeki bıçağa…
Yapacak şey kalmadı… Titriyordu diz bile

Aklına hiç gelmesin kim dul kalır kim yetim
Yâr yolunda ölmekse… Benim asıl niyetim
Sanki kor, ateş gibi… Sana olan hasretim
Öylesine sıcak ki… Donduramaz buz bile

Her canlı ölümü tadacak derken ayet:
Kaşım dahi çatılmaz… Yâr! Ne demek şikâyet
Bilesin ki sonsuza sensiz gidersem şayet
Her zaman yokuş olur… Yolumdaki düz bile

Bir Sevginin Bedeli -3-

Görenler hep soruyor: bu yaralar yeni mi?
Sebep nedir diyene kim diyeyim… seni mi?
İnan, bir şey saramaz… Ruhumu ve tenimi
Senin sardığın gibi… Her kefenlik bez bile

Artık hayalin bile bir arkadaş bir nedim
Her şeyimi o bilir… Bir tek ona söyledim
İstersen ben ağlayım istersen figan edim
Bırak sen bana bakma… Gönül eğle gez bile

Al aşkını, al götür… Gönüllere sığarsa
Hiç düşünme… Saçlarım, sakalım da ağarsa
İkimiz arasında düğümlenmiş bağ varsa
Hiç çekinme ne olur gerekirse çöz bile

Sen ki benim gönlümde okunmamış tek yaprak
Senin aşkın mezarım… Mezarım kara toprak
Aldırma sen boş ver yâr… Bırak gitsin akarak
Hiç düşünme ağlasın çeşme olsun… Göz bile

Nasıl ağlamayayım sensiz geçen bir ömür
Hasret çekmiş bir gönül talih ise bir kömür
Sakın dert etme onu… Kim fark eder kim görür
Sana olan aşkımı anlatamaz söz bile