2
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1501
Okunma

uyanıyorum mor salkımlı sabahlara
çiy tanesi o güzelim toprağın üstü
derin uykulara dalmak istiyorum
özgürlüğü çağırmıyor artık sesin
mor salkım hüznünde
intihar çiçeği gibi ekleniyorsun kimsesiz sesime
yapraklanmadan çiçekleniyoruz sürgünlerde
yol kıvrımlarında uzun bir yalnızlık oluyoruz
susuyoruz yeni sürgünler vereceğiz belki de
bir anne memesi gibi çoğul
çiçeklerin durgun yalnızlığı
bekleyeceğim seni mevsimin mor çığrışlı dokunaklı şarkılarında
sarnıçlardan iniyor kova derine
gıcırdıyor yaşam bir çıkrık gibi
sen ömrümün mor salkım çiçeği
ne zaman soldun yabanıl iklimlerde
saçaklarda kimsesiz serçeler gibiyim
alışık değilim kendimi dışa vurmaya
mavi mor pembe soluk yalnızlığım
yenilmiş değilim evrene
gövdemde mor intiharlı korlar
sen kanıyorsun taraçalarda
mor akşamlar geçiyor penceremizden
bir nehir kayboluyor
sonra sen
yaşamın fısıltılarından
seni mor salkımlı akşamlarda unutuyorum
derin yaralarla nereye böyle yabancı
uzak bana mor salkımlı seviler
indiğim bütün trenler taşra yalnızlığı taşıyor
mor salkımlı sokaklar ıssız
sürgünler veriyorsun mor salkım intihar gülüşlerinde
bundan sonra yaşamın hangi çitine tutunacağım
çiçeklendik durduk yapraklanmadan yol ayrımlarında
seni mor salkımlı bahçelerde unutuyorum
5.0
100% (3)