0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1859
Okunma

İmparator ağabeyim, adamın dibi, kardeşlerin hasına ithafen....
KARDEŞ DEMEK,
İPLERİN,
KOPTUĞUNU SANDIĞIN ANDA,
DAHA ÇOK BAĞLANDIĞIN,
BÜYÜK BİR TUTKU DEMEKTİR...
KARDEŞ DEMEK,
ADAMIN HASI OLMAK DEMEKTİR...
YANİ,
ADAMIN KRALI DEMEK,,.
BİR ÖMÜR,
ADAM GİBİ ADAM KALMAK DEMEKTİR...
YA DA
KARDEŞİ "KRAL" OLAN KARDEŞLER MİSALİ,
BENİM KARDEŞİM,
"ADAMIN TA DİBİ YA" DEMEKTİR…
İmparator Ağabey, 59’dan 58’e
Doğduk aynı ana babadan
Doğmasak da olurduk
Ben yine Zulu sen yine Ağabey
Aynı tastan çorba içtik
Aynı tasla yıkandık
Kirlerimiz aktı aynı küvete
Bir kalıp dalyan yeşil sabunla
İncir ağacının altında
Aynı varilde deniz kumlarından arındık
Kedimizi aradık
Kendi geldi onlarca kilometreden
Arada kaçtık samanlığa
Kulaklarımızdan çekilerek
Getirildik evimize
Dolduruldu ağzımıza bir avuç toz acı biber
Yandı ağızlarımız
Musluğa dayadık ağzımızı
Fayda etmedi yandı
Yandı ki ne yandı
Olsun kardeştik biz
Attık denize oltayı
Yakaladık karagözü
İskelede pislendi
Heves yıkamak ya denizde
Yok oldu avuçlarımızdan karagöz
Büyük tahta gemilerin yanaştığı
Büyük iskeleden denize atladın mı bilinmez
Ama benim kayalıklarda oturduğum kesin
Göç zamanı
Aynı kamyon kasasında günlerce yolculuk
Yedim bir ton sopa sarı abladan
İlkokul ayrıldık
Ayazda parmaklarım donuyor
Ben Çukur sen Kayseri
Boş bir arsa
Naylon ayakkabılarımız araba
Tümsekler bayırdı
Yolları ellerimiz yapardı
Telden arabalar lükstü
Biz bulduk bir yerlerde
Telden araba
Oynadık günlerce
Oyuncağımız oldu mu
Ben pek hatırlamıyorum
Mahalle kavgalarında
Yedik dayak attık dayak
Olsun kardeştik biz
Ortaokul arkadaşlarımız aynıydı artık
Tahtadan gitar yaptık
Ney na na şarkısı için
Tornette günlerce ittirdik birbirimizi
Servis arabası gelmeden tüydük eve
Kavga ettik
Kırdık camı
Yedik üç dikiş
Olsun kardeştik biz
Ekmek almak için saatlerce yürüdük
Tel maşa saatlerimize
Dakika dolmadan bakarak
Uzun bir sopaya çakılmış çivilere
Saplanmış marul sattık
Has marul sürahi marul diye sokaklarda
Üç bardağı yirmi beş kuruşa
Bir bardağı on kuruşa
Kuru üzüm tahta kasasında
Deve dişi kaldırım taşı
Var mı bunun arkadaşı diyerek
Acımasız güneş altında
Şemşamer sattık
Mabel, kent sakız sattık
Kardeştik biz
Hem de sapına kadar
Adam gibi
Ankara; kırmızı, yeşil ışık
Korktuk geçemedik karşıya
Çark edip tuttuk evin yolunu
Cahillik başa bela
Lise bir sen çaktın
İnşaat Adem Usta
Dövdün betonları
Temmuz sıcağında
Su boruları için pafta çektik
Öğle arası
Sefertası üç lokma yemek
Yedik temmuzda beraber
Adem Usta Ağustosta türküsüyle
Ben yetiştim sana
Lise bir
Lise sevda yılları
Dostluk yılları
Çamlıkta en ucuz şarap
Çektik bir fırt sen
Bir fırt ben şişeden
Çakırkeyif dönüyor dünya
Geride kalan sararmış takvimler gibi
Kavga ettik
Ağladık bir duvar üstünde hıçkırarak
Amma kardeştik biz
Hem de kardeşin hası
Senin dediğin gibi
Kardeşin dibi
Aynı camın önünde
Hani o incelttiğin camın önünde
Çalıştık tarihe, edebiyata, matematiğe
Zayıflarımıza birlikte üzüldük
İlk kez komşuda izledik
Siyah beyaz televizyonu
Tiyatroydu “Tatlı Kaçık”
Hâlâ unutamıyorum
32 paça pantolon
Yelken yakalı gömlek giydik gençlikte
Yırtık top ayakkabısı
Naylon top
Kale minyatür
Az mı gol attık yedik
Sarı kız rampa koş
Ne güzel günledi
Üniversite ayrıldık
Sen harp okulu ben gazi
Sen silahla ben kalemle
Yaşadık ayrı yerlerde
Olsun kardeşiz biz
Hem de kardeşin dibi
Üçok 15042016