1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1983
Okunma
Çıkmaz sokaklarda kayboluşun tanıdık hazin öyküsüyüm.
Yol bilmez, iz bilmez..
Gidiyorum, gidiyorum rüyaberh
Önce yaptıklarımdan utanıyorum,
Sonra bakıyorum ki her şey yine aynı
Her şey ne kadar da birbirine benziyor..
Her aldanış bir ötekisinin gölgesi..
Hapishane kaçkını gibi hoyrat esen rüzgarların alışılmış sesi,
Her şey ne kadar da andırıyor seni..
Gidiyorum, gidiyorum rüyaberh
Avuçlarımda bir dolu acı biber,
Nereden topladığımı anımsamıyorum,
Belki de küçük bir çocuk geitirip koydu avuçlarıma
Uykumun arasında rüyayla karışık bir gerçeklikte..
Gülümsüyorum, aşka benzetiyorum onları,
Biberlerin de acısı olur diyorum aşkların da...
Ama acı biberlere şiirler yazılmaz,
Yokluğuna yazalabilir belki, yokluğundan kalma eski bir alışkanlığa..
Şimdilerde özgürce akıtıyorum gözyaşlarımı,
Acı biber yediğimden değil, aşık olduğumdan
Hem acı biber yerken ağlamaz insan,.. kayıtsızca akan damlalar dışında....
Biberlerin de acısı olur, aşkların da...
Ama acı biberlere şiirler yazılmaz.
Sen öyle uzak durunca, hiç bir şeye şiir yazılmaz
Yol bilmez, iz bilmez
Gidiyorum, gidiyorum rüyaberh
Geçmişin tozlu yollarında bırakıp en güzel yıllarımı,
Attığım her adım aydınlığa çıksın isterken,
Birden kelepçelerini çözüyorum yeminli sözlerimin
Azat ettiğim günahlarımı yağmurlar yıkayamaz.
Bu yüzden caddelere sığınıyorum.
Caddeler güzelleştikçe gülüşüne benziyor..
Oysa caddelerin gülüşü olmaz,
Acı biberlerin aşkları olmadığı gibi...
Hem bu taşlar nereden bilecekler senin gülüşünü,
Hiç seninle acı biber yemedi ki onlar..
Sen ne kadar imkansızsan ben de
O da o kadar imkansızdı işte.
Kaçamak bir bakıştı hep, hepi topu yaşadığımız.
Her şey birbirine benziyor,
Teselli edişlerin acı biberlere, gökyüzü gözlerine.
Birbirine benziyor her şey,
En çok da acı-bibere , aşk- sana...
5.0
100% (2)