2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
792
Okunma
Ey kelamına aşık olduğum,
Ey boşalıp boşalıp yeniden dolduğum,
Satırlarında doğup,
Tıka basa doyduğum kadın.
Her ne kadar biçare düştüğüm uçsuz çöl ile
Tezat olsa da adın,
Beni sana bağlayan kelamındaki o ipi yakala
Ve kırk kat düğüm at ikimize acımadan
Bağlayabildiğin kadar bağla Mişa.
Dualarla bezeyip içini döktüğün,
Hak edip de ulaşamadığın ne varsa imkansız,
Tek tek arz-u hal eylediğin,
Ve amin üfürdüğün avuçlarını
Duysun diye Es-Semî,
Uzatıp gök kubbesine arş-ı alânın,
Seccadesinde diz kırıp
Kapısında çaresiz boynunu büktüğün
El Beîs seninledir Elhamdülillah.
Tutma gözyaşlarını sakın
Ağlayabildiğin kadar ağla Mişa.
Bir bahçede çiçek gibiyiz seninle.
Kökleri derinde olan,
Yürekleri açık alan.
Bir sabah, kulağında ezan,
Ve mısralarında yetim bir ozan;
Seslenirse sana, uzak bellediğin bir yakınlıktan
Ve yanık türküler misali
Dokunursa yüreğine sır yüklü dizeleri,
Anla ki;
Bir başına bağdaş kurup oturmuş,
Mintansız ve hatta çırılçıplak
Mahşerin gölgesinde seni bekliyor demektir.
O vakit,
Ateşten gözyaşlarına dokunup parmaklarınla
Merhem niyetine sür yaralarına usul usul.
Kabuk bağlasın,keyiflensin kan damlayan şerhâların
Dağlayabildiğin kadar dağla Mişa.
Vedat Yaman
5.0
100% (2)