1
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1136
Okunma
Sessizliğin bilgeliğindeki solgun yüzüm
Aynaların yaslı buluşmasında.
Kuluçkaya yatırdığım geçmişimle
Nasıl dur der yolsuzluğum yoluma? .
Hayallerimi hıçkırıklarına gizledim gecelerin
İçimin kararmış yanlarını bilemediniz
Sakladım,
Saklandım
Siz bir kere bile görmediniz
Gün yüzüne çıkarmadığım düşlerimi
Dudaklarımda dondurduğum gülüşlerimi..
Siz bir kere bile göremediniz.
Ne zaman bir beyaz güvercin gibi uçmayı düşlesem
Peşime düşüyor kan tutkunu atmacalar.
Ne çok kara bulut var güneşimin doğuşunu bekleyen
Gök yüzünden yalan yağıyor.
İhanet üfürüyor havaya duman yerine bacalar.
Gecenin koynuna giriyorum
Parmaklarım karanlığın gergin teninde
Geceyle sevişiyorum.
Bütün perdeler kapalı ve bütün ışıklar sönük.
Güneşim olmayacak bir daha biliyorum,
Artık ışığa çıkamayacağım
Kumruların dansını göremeyeceğim,
Saçlarımı rüzgârda dağıtamayacak, aynalara bakamayacağım
Düşlerimi toplayamayacağım serçelerin kanatlarından
KUŞLAR ÖLÜMLÜDÜR ÇÜNKÜ.
Benden sonra...
Zamanın gecinde
Gecenin laciverdi düşerken gül yaprağına
İhanetlere bulanmış bir aşkın sırıtkan gülüşlerinden
Bir gelinciğin kızıla çalar düşlerinden
Ve kıvrımsı kirpiklerinden toprağa düşen
Birkaç damla kandan başka
Bir şey kalmayacak ortada.
5.0
100% (2)