14
Yorum
28
Beğeni
5,0
Puan
982
Okunma
DELİ GÖNÜL
Bir akşam üstü şöyle ceketi omuzlayıp
Dumanlı dağ başına çık diyor deli gönül
Bu sırlı yolculuğu eşten dosttan saklayıp
Sahtekâr köprüleri yık diyor deli gönül
Küfret kalleş şehire, el salla bütün köye
Çıplak ayaklarınla dokun yeşile suya
Yalnızlık havasını ciğere doya doya
Yıkılıncaya kadar çek diyor deli gönül
Ne komşuyu umursa ne çocuğa dertlim de
Ne sürülerle uğraş ne ineğe sütlüm de
Ne ekmeğe köle ol ne şekere tatlım de
Bilinmez bir meçhule ak diyor deli gönül
Bu kahpe düzen daha fazlasını çalmadan
İmam sarığı giyip son namazı kılmadan
“Şeyhoğlunun misali” ciğer verem olmadan
Derdini kurda kuşa dök diyor deli gönül
Bir nebze sarılarak garip dumanla pusla
Gireceğin mezarı kendi elinle süsle
Nur seher bitimin de sırtı ağaca yasla
Son bir Dünya gözüyle bak diyor deli gönül
Sırtımda ki torbaya semaveri ve çayı
Kalem ile kâğıdı bir de sevdiğim ney’i
Bilgiyi birikimi, geri kalan her şeyi
Üst üste toparlayıp yak diyor deli gönül
İnsanlık coşa gelmiş zulüm içinde elbet
Yoksulları umudu gurbet içinde gurbet
Çiftci baba da aynı, işi gücü muhabbet
Bunlardan sana fayda yok diyor deli gönül
Ahmet Çiftci 24.03.2016
Kastamonu /Tosya
5.0
100% (24)