14
Yorum
52
Beğeni
5,0
Puan
1142
Okunma

gölgesinde saklandık şiirlerin
yağmur gibi ıslatırdı acılar
balıkcana ağladık suda anlamadılar
dileklerimiz kaydı ellerimizden yıldızların altında
ustaların kaleminden doyamadık şiir okumaya...
hani Dünya şairi diyor ya;
"kimi insan otların, kimi insan balıkların çeşidini bilir;
ben ayrılıkların.
kimi insan ezbere sayar yıldızların adını; ben hasretlerin…"
ve Nazım’ın oğlu gibi memleket
her şeye rağmen bilmeli elbet sevmek en güzel haslet
ve sevmek!
bir çiçeğe dokunmak gibi değil ki
elmayı seviyorsan elmanın da seni sevme ihtimali
sevmek aynaya bakmak gibi olmalı
görebiliyorsan eğer sevdiğinin yüzünü kendi yüzünde
ağladığında ağlayıp güldüğünde gülebiliyorsan
çiçek değil yürek bu anlıyorsun değil mi...
ve aşk!
genelde erkek gider
kadın bekler
terk eder
adam gibi olur kadın bazen
kadın olmadan adam olunmadığını bilmeden
insanlık onuru adına
erkek kadın kadar namuslu sever bazende
çünkü acının cinsiyeti yoktu meleklerinde
bazen öylesine şiir düşer insanın gözlerinden..
ve
nasıl anıldıysa adın
imzalarla atıldı adım
bir zamanlar silah gibi yaş döken kadın
yeni gününde karanlık iç savaşın
göz yaşına acıyordu ağlayan bir adamın...
masal dinlenen yaşlarımız vardı bizim
mutluluk
mavi çocuk gibi bulutlarla resim çizmişliğimiz
ömrüne gece düşünce yıldız hırsızı bu çekmişliğimiz
5.0
100% (44)