1
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
640
Okunma
Gözlerinin içine baktım.
Derin korkutucu bir kuyu vardı, gözlerinin içinde.
Bakmaya, korkmuştum.
Yaşanmış bir ömrün, hüznü vardı buruşmuş yüzlerinde.
Oku diyordu hayatımı, oku yüzlerimden.
Ben dedi, söze başladı anlatırken.
Aşkı sevdayı paraya mala değiştim’ de öyle geldim bu hale.
Geçip giden, yıllar içinde.
Acınacak bir bakışı vardı.
Zamanın küçülttüğü, ağlamaktan bıkmış bitkin gözlerinde.
Bir dokunsan, bin ah çıkacak gibiydi dilinden
Sonra çıkardı.
Desteyle para dolu, cüzdanını attı önüme.
Şaşırmıştım!
Ben dedi; ben bunlara değiştim gençliğimi aşkımı.
Aldandım paraya, mala, da körü körüne.
Mutlu yaşamak varken hayatımda, sevdiğim kadın çoluk çocuğum ile.
Geçip giden, yıllar içinde.
Kendini esir gibi, görüyordu.
Çektiği çileleri, acıları anlattıkça, küçülmüş gözleri yaşlanıyordu.
Hasret kaldığı mutluluğa, çok, çok uzaktaydı anlattığına göre.
Ve sonra!
Bakışları, gözleri.
Ben’ de sevdim derken, titremeye başladı dizleri.
Para mal ağır bastı, değiştim sevgimi aşkımı paraya pula dedi.
Meğer çok acılar çekmiş, unutamadığı sevda varken yüreğinde.
Geçip giden, yıllar içinde.
Yüreği olmuş, paramparça
Kangren olmuş, kalbinden çıkarıp atamadığı kara sevda
Aşkı!
Geçip giden. Yıllar içinde.
23 Mart 2016
Ahmet Yüksel Şanlı er
5.0
100% (1)