İki çeyrek asrı çoktan doldurdum;
Saçı ağarttım ve beniz soldurdum.
Allah’ın verdiği ömrü yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

Pek hızlı yürürdüm hatta koşardım;
Müzik ve şiirle çokça coşardım.
Rızkımı yer içer, makul yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

Rahat nedir bilmem, dinlenemedim;
Okudum, okuttum, pek gülemedim.
Haksızlık ve zulme karşı yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

Kolaya kaçmayıp hep zoru gördüm;
Dertlerden çoğu kez kuleler ördüm.
Dilimle, fikrimle düzgün yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

Bencillik, kıskançlık, hırs nedir bilmem;
Dostu bir çırpıda kalbimden silmem.
Varla yetinirim, mazbut yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

Beşeri zevklerim hayli azaldı;
Koskoca bir ömür sanki masaldı.
Özüme sevgimle temiz yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

Her zaman her yerde çıkarcı çoktur;
Hak’tan hayırlısı, ısrarım yoktur.
Yardakçı değilim, doğal yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

Vefasız, riyakâr, hain ve nankör
O denli fazla ki aç gözünü gör.
İçten, dürüst hem de güzel yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

Yaptığı her işi ciddiye alan
İnsanım; hoş seda geriye kalan.
Kutsal inancımla sakin yaşarım;
Her dem şükrederim, O’na taparım.

26.03.2016