1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
675
Okunma
bir gün geç kalsak kim halleder eksik işlerimizi,
niyetlerin ne zaman cam kavanoza girdi
kullanılmadan çürüdü tavan arasındaki çeyizlerin gibi...
incirin yaprağını bilir misin, örtüydü ilkin
sonra çömlekte pişen yemeğin lezzetini
toprağın mayhoş tadı dokunur her kaşıkladığında
acıktık, açlığı bastıramadık daha
gizli bir yoldu henüz hiç görmediğimiz...
bir buz gibi düşüp parçalandı mı duygularımız
çıplak mı kaldı ağacımız,
ne vakit budandık, şekillendik
gözlerimiz perdesini araladık...söyleyin ne vakit
yanmadık mı sevdalarda, suyla buluşmak hayaldi o sıra
demi koyulttuk, kimya bulaştı inandığımıza
bir hastalık gibi taşıtıyor avucumuzda...
gece demini salıncağa koymuş bekliyor
gün aydınlığını başka iklime bırakıyor
kilerlerin kilidi kırık
aç hırsızımız karın doyuruyor...
5.0
100% (3)