0
Yorum
1
Beğeni
1,0
Puan
1001
Okunma
O günde bu gündü aslında
Yine bir pazartesi...
Mevsimlerden ilkbahar.
Yıllara ne hacet.
Her gün dahada yaşlanıyorum aslında
Her gün dahada güzel gülüşlerim var birde.
Yeni yaşım bakalım baharı getirecek mi bana.
( Çocukluğumda oynadığım en güzel oyundu
Sokaklarda kaldırım taşlarında oynadığım
Hangi ağacın arkasına saklansam dediğim,
Bambaşka heyecandı o yakalanma korkusu
Gençliğimden kalan en güzel günlüktü o,
Bütün yapraklarda sana ithafen yazdığım şiirler.
Henüz Onbeşimde ilk yürek atışım gibiydi
Bambaşka bir heyecandı bir gönle düşme korkusu.
En kötü gerçek,en iyi yalandan iyiymiş demek.
Bak işte..! Ne sobelenmekten kurtulabildim
Nede sevilmekten...)
Bu yolların sonu nereye çıkar bilinmez.
Seyyah olsamda bir menzilim olmaz.
Hangi yöne alıp götürür umutlar
Hangi güzergâhtayım bir soranım olmaz.
Ne garip değil mi ? Ne garip.
Laf-ı güzaf işte.
Bir gün gelir esamem bile okunmaz.
*
Belleğimde kalan gördüklerimle
Gönlümde kalanlarla yürürüm bende.
Arz-ı endamıma gıpta etsinler o zaman.
Senaryosunu ben yazdım nasılsa,yine ben karalarım
Benim mahlasım bu,yine ben imzalarım.
Taş duvarları örerken yorulmuyorum bu kadar.
Şu kelimeleri dizdiğim kadar.
Şu gönül dilimle konuştuğum kadar.
Şu yolların sonunu getirmek kadar.
Sinan ŞENOL / Çocukluğumun en güzel oyunu
21/ 03 / 2016
1.0
100% (1)