8
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
2097
Okunma

Görseydi gökte yıldız ışık saçan gözünü
Utanırdı mutlaka kayardı birden yere
Duyabilseydi rüzgâr nağmeleşmiş sözünü
Yelini hapsederek düşerdi bir kedere.
Hiç kimse gelmemişti onun gibi cihana
Görenler tutuşurmuş vurulurmuş Reyhan’a.
Bir gün yeşil bir ırmak çağlayarak akarken
Okşarken sularıyla salkım söğüt dalını
Görmüş nur yüzlü kızı etrafına bakarken
Düşürmüştü ırmağa başındaki şalını.
Uğuldamış suları kaynamış birden kanı
Dediğini yaparmış almalıymış Reyhan’ı.
“Ver şalımı” demiş kız “o annemden hediye
Geçen bayram vermişti sızlar yerde kemiği”
“Vermem” demiş yeşil su “gelip alasın diye
Ne yaparsın sen bana üzersem rahmetliği.”
Aldırmamış bir türlü yürek yakan âmâna
Ellerini uzatmış gülümseyip Reyhan’a.
“Tutarsan ellerimden kavuşursun şalına
Beraberce gideriz sınırsız bir denize
Şarkılar söyletiriz bu sevda masalına
Hiç kimse rastlayamaz senden benden bir ize.”
Köpükten duvak yapmış suya düşünce canı
Bulamamış bir türlü arayanlar Reyhan’ı.
5.0
100% (19)