6
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2017
Okunma
Bulurum nice sihirli sözcükler
Ellerini tutmak, aşkımı ispat için ama,
Toz dumana karışır, fırtınalar kopar ruhumda
Üveyikler palazlanır aşkımın gölgesinde ve
Leylaklar, secdeye kapanır gecenin al yalazında
isminden bir hece düşünce dilime
Yağmur kadar saf, ekmek gibi aziz
Ilık yaz akşamları, soğuk şubat geceleri gibi
La yüs’el ruh halleri, esrik tadlar dilimde…
Deryalar aşıyorum kapatıp gözlerimi
Islıklar çalarak geçiyorum mezarlıklardan
Zakkum çiçekleri biriktiriyorum göz kapaklarımda
-nedir gözlerindeki esrar?
Samanyolları’nı –kaç samanyolu vardır?- nasıl geçtim,
Eskimiş ruhumu nasıl çiğnedim.
Veyl olsun bana, veyl sensiz hayata!
İncir’e and edene and olsun.
Yeryüzü cennetti! Ey yeryüzü cenneti! Sevda cehennemi ey!
Onsekizbin alemdeki ve her bir yakarış ey!…
Ruhumu bilediğim, ölüp de dirildiğim
Uzak iklimlerde destanlar dizdiğim
Maveralar ötesinde sensin beklediğim…
-ellerimde bu sevda tozu neden?