18
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2330
Okunma
ordaki köy orda mıdır hâlâ
izleri kalmış mıdır hayatın
sevdalı türküler güneşe karşı ve aya
dudaklarında mıdır nurhayatın
memik emmi bir sarı altın daha sarar
sarılık bıyığında
..................sarılık avurtlarında
.....................................sarılık gözlerinde
bir sarı beşibirlik takamamış ellerinde sarılık
duman gözlerini kamaştırır
içinden bir gizli türkü tutturur güya bakmaktadır aynı aya
uzaktaki köyde helkeleriyle salınan nurhayata
kırklık ampul ışıtmakta mı sarartmakta mı odayı
kazınmakta kireç
.................altından sırıtmakta kerpiç
.....................................................sarı
sarı saçları kararmış bebeler umursamadan dünyayı
kovalamaktalar memik’in kafasından yaylayı
suları soğuk yolu çetin lambası idare
............................................kadını nurhayat
................................................... bir hayat
ah şehir
takılıp çarkına feleğin geldik koynuna
atlarız sandık ateşinden nevruz ateşinden atlar gibi
okyanusun bittiği yerdi kılıçlarımızı duvara astığımız
ya şimdi
kuşanmak zordur yeniden dirgeni ve yabayı
yıkıp da yolsuz yolaksız iki göz odayı
varmak ordaki köye
bir tümseğe oturup nurhayatı bulmak ötekinde
DİP NOTU
ordaki köy bir şarkıdır anca
..........................hayat duvarlarla kuşatılınca
anca kendin duyarsın sesini kalabalık sokaklarda
özlersin toprak dolu dudaklarında sesini nurhayatın
(Demek Vakit Erkendi, 36-37)