11
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
903
Okunma

meğer ne çok azrailler doğurmuşum ben seninle
ve büyütmüşüm yüreğimde kundaklara saramadan
soluk yüzlü ruhsuz insanların kirlenmiş izbe şehri burası
gece alıcı kuşlar can almak için dört dönerken başımda
ki ölümcül bir arzu tenimden sıyrılıp tenine dolanmış
ulaşmış sana ben daha hiç bir şeyin farkına varmadan
oysa ki...bu ölüler şehrinde hep soluklarım k/anardı benim
kıraç topraklarında yeşerme savaşıymış benim bu sevdam
ve hatta alı pembeyi moru kıskandıran çocuksu gülüşlerim
teker teker ç/almışlar yüzümden benim haberim olmadan
oysa ki
tenin tenimde ezber bozduran idam sehpam olmuş benim
ben ilmek ilmek işlerken seni ruhumun bu dar sokaklarına
ki... tek niyetim işgal edip kalmaktı yüreğinde bir ömür boyu
yüreğinin dehlizlerinde kayboldukça kaybolmuşum anlamadan
yanılmışım
üç kuruşluk adamların omuzlarına ağır gelirmiş böyle aşklar
ve soğuk bir namlunun ucunda inlerken ölürmüş bütün umutlar
ki şarhoşluk anladım ki hep aynıdır aşkta ya da şarap da
anladım ki aşkın dolandıkça dolanmış prangalı ayaklarıma
artık bundan sonra
kan tüküren sancılı ağıtlarının ardına kazı benim adımı
umut etmenin faydası olmayacak senden sonra ki hayatıma
ki sen masalların arasında kaçmış sözde satılık aşklarına koş
kim vurduya getirdiğin bu gözyaşlarım vebalin olsun boynunda
şimdi yüreğimde beni küle çeviren bu sızının adı yok
istersen yanılgı de istersen yarımlılık
ama illaki bir adı olsun dersen
ölüm de
kısaca....
ay/su
5.0
100% (14)