6
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
925
Okunma
.
akıp geçiyorum içinden
değmeden toprağına
ters çeviriyorum göğü,
geçirip sırtına bir mavi hırka
bırakmadım kalemi, ağaca inat
ve sözcükleri
aklımdan deniz tuttum, bilemedin
yorgun sesi gecenin inleyen avuçlarımda
şehirden bir yalnızlık geçti
balkonumda o sıcak yaz akşamı dinlenirken
bir çay içimi kadar onca dostluk
bir yatağı eşitçe paylaşarak belki
bir aşkı üleştik
güzel kadınlar güzel severmiş,
çirkin adamlar daha güzel
ve tüm ayrılıklar bir siyah dantel
örtündüm çıplağımı sevgilim
önce gülüşümü
görmesinler, sen de bilme
yanarak ölmek gibi sevdiğimi seni
.