13
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
2135
Okunma

güneşi toplayıp avuçlarımın arasına
saçlarına dağıttığım zaman
kıskandı bütün papatyalar
bilsen kaç tebessümlerimi sakladım
gecenin soğuk koynunda
ve kederlerimizi avuturken sevda masallarında
yarım kalan türkülerimizdi
gözlerimizden sağanak sağanak boşalan
şimdi ...
içimin kederlerin de uyutuyorum umutlarımı
biliyorum ki..
kirpiğimin ucunda doğmayacak sabahlara
yeni düşler biriktiriyorum inatla
ve bile bile yalanlara kanarak
ve zaman
yine dudaklarının kıvrımlarında
kendini vuruyor
izbe sokaklarında ki seslerimiz
karışırken buz kesen trenlerin çığlıklarına
ve sen şimdi
kış güneşine aldanıp
donmuş tebessümlerimi ısıtmaya çalışma
kabus gecelerinde üşüyen ellerinle
sen dokunurken saçlarıma
ölüm yer arıyor tenimde kendine
köşe bucak kaçmanın faydası yok
bilirim aşkta
ki.. söyle bana ne vakit hüzünlü bir şarkıda
yağmalanmadı ki o çocuk gülüşlerim
ve gözlerim aldanırken kış güneşinin şaşasına
yüzümün gelinçikleri solmadı mı? ufak ufak
ve şimdi ben
kalbime dayadığım bu kör bıçakta
medetler umuyorum
takvimden koparılan son yaprak misali
düşerken hayatından
bağışla beni
kış güneşine aldanan bahar misali
hasretinle yandı hayatım
seninle aldığım o her soluğum da
tek sana doğdum
ve tek sende öldüm zamanla
ay/su
5.0
100% (19)