Sen ki düşlerimi süsleyen Kızıl Elmasın,
Bu kızıllık ömrüm boyunca asla solmasın.
Düş yine Ergenekonda ki gibi önüme,
Bakışlarınla dol bir mehtap gibi gönlüme.
Bakışları Çin Seddini delen Türk kızısın,
Yüreğimde Doğu Türkistan gibi sızısın.
Benziyorsun yürüyüşünle bir gökbörüye,
Dağlar buharlaşsın nefesinle eriye eriye.
Sen Manasın,sen Türeyişin asenasısın,
Türk töresinin otağlarda ki yasasısın.
Tanrı Dağının gök yeleli börteçinesi,
Bak;aşkınla dopdolu Kürşad’ının sinesi.
Bana Ötüken yolunda yazılan yazısın,
Tarih bu aşkı Ural dağlarına kazısın.
Tomris hatun gibi her daim hükmet gönlüme,
Emret gideyim gülüp,korkusuzca ölüme.
Sen baharları gönlüme getiren Nevruzsun,
Köyümde Kıpçak,Tanrı dağında Kırgızsın.
Kutsanmış kağanlara dayanır soyun senin,
Gök Tengri asaletle bezemiş huyun senin.
Ben Cengiz Timuçin;sense gönlümün Han’ısın,
Sen aşk tarihinin Oğuz Kağan destanısın.
Ateş saçan bir körüktür gözlerinin rengi,
O kılıç gibi kaşlarının var mıdır dengi?
Sen benim ufkumda parlayan Kızıl Elmasın,
Bu kızıllık ömrüm boyunca asla solmasın.
Zinnur Aldaş