Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide: Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki. MEVLANA [Paylaş]
E-mail: Şifre: Facebook ile bağlan Üye ol | Şifremi Unuttum
Türkiye Şiir Platformu
ANASAYFA ŞİİRLER Edebiyat Defteri YAZILAR Edebiyat Defteri FORUM Edebiyat Defteri ETKİNLİKLER Edebiyat Defteri NEDİR? Edebiyat Defteri Kitap KİTAP  Edebiyat Defteri Tv TİVİ Edebiyat Defteri Sesli Şiirler MÜZİK Edebiyat Defteri BLOG Edebiyat Defteri Atölyeler ATÖLYE  Edebiyat Defteri BİCÜMLE Edebiyat Defteri ARAMA Edebiyat Defteri İLETİŞİM
 • Tüm Şiirler
 • Son Yüklenen Şiirler
 • Gün Şiirler
 • Geçen Sene Bugün
 • Etkili yorumlar
 • Uğur böcekleri
 • Sesli Şiirler
 • Resimli Şiirler
 • Günün Şiiri
 • Son Yorum Alanlar
 • Rastgele Şiir
 • Yeni Şiir Ekle

 Konulara göre şiirler
diğer şiir konuları »

yağmur dokunurdu karanlık pencerelere



*


geçerdi gözlerimin önünden sigaramın dumanı
şafak vakti tan yerinden hep aynı kızıllık
rüzgar silerdi camdaki parmak izlerimi
sabahı beklerken uyurdum
çiçekler açardı rengarenk pencerelerde



haylaz bir çocuk gibi zıplar oynardım
içinden geçen düşlere asılırdı yüreğim
geceler soğuk pencerelerde bir dirhem umut
bir pencere kaldı aklımda.....bir de kırılmış camları



bir lahza zaman ,bir varmış bir yokmuş gibi
dünya ve cennet çoktan yaşanmış gibi
tekrar yeniden yaşanıyormuş gibi
her isim her resim ve de sonsuzluk sırrı pencerelerde


*

vurgun yemiş bir çığlık kopardı denizlerde
vururdu evimin her penceresine binlerce yakamoz
mavi boyalı dalgalar beyaz renkler büyütürdü
dede korkut masalından ninnilerle


korsan yağmurlar en fena silahlarla kurşunlardı geceyi
şehrin tüm ışıkları düşerdi yıldızlardan
sürgün saatlerde gölgeler sırtımdan hançerlerdi sinsice
ayaza tutulmuş buzlu pencerelerde



toprağa sığmaz olurdu geceler boyu yağan nisan yağmurları
bir şimşek parıltısı suretlenirdi pencerelerde
yağmur damlaları kadar çok ,saf saf ışıklar
bambaşka aydınlanırdı cihetlerin yüzü
bambaşka bir alem, bambaşka gökyüzü


*

damların tepelerinden dökülürdü küçük çağlayanlar
birden hızla çarpmaya başlardı yüreğim
fışkıran suları titretirdi rüzgar
yüzlerce kez duvarlara izler düşerdi benden



yağmur damlardı her yerden
paslı korkulukların üstünde yılların yorgunluğu
bir festival ki bir ömür seyretmeye değerdi
bitmez serüvenleri penceremde



uçsuz bucaksız uçurumlara uzanırdı hayalet şekiller
gizemli ışıklar keşfederdi en kuytu yerleri
koca gök uçup giderdi solgun bir rüya gibi
kutsal nefesin onurlu yolculuğuna sürgün edilmiş pencerelerden
hayal zamanlarından gölge üstüne gölgelerden


*

her gece sancırdı yıldızlar her gece bir daha…
alevler parıldardı ,kızıl alevler yıldızlardan
ufuklara tutunmuş kaç bin yıldız vadilere salınırdı
koyu mavilerin içine pencerelerden


sırrını fısıldar gibi serpilirdi yollara
gökleri çatlatan şimşeklerin parıltısı
nöbet tutar gibi loş sokaklarda kuyu diplerinde
uzun bir zaman penceremin önünde



bütün renkleri siyah bir pencere açılırdı sokağa
ebabillerim çığlık çığlığa kanat çırparak uçup giderdi
bin parçaya bölünürdü düşlerim
göklere ilişirdi alnımın parıltısı penceremden



*


ürküntü verici bir zevk ,vaki olmayan bir coşku
tıpkı kaysın leylaya bağlanışı gibiydi
heyecan yorgunu ruh
çatlayacakmış gibi göğüs
gökyüzü mü beni kendisine yükseltmişti
yoksa yeryüzü mü beni içine çekmişti



küçük pencereme dokunarak kıvrılıp bükülmüştü ay
büyülü yaratıklardan bir kaçı yaklaşıp
uyansın diye tekrar tekrar tıkırdardı camları
in cin top oynardı bahçede
sağır bir gürültüyle göçerdi gece
bir kaç katar tuhaf umutlar yüklenerek




loşlaşmış havaya yayılırdı karın erime gıcırtısı
kırk yıl gözyaşı döken adem gibi ağlardı
hıçkırıklar gelirdi bezm-i alemden
boyası dökülmüş evlerden sızardı felaketler
ruhumun üzerinde kanat çırptığı saatlerde
yağmur dokunurdu karanlık pencerelere


*

doğunun ışıkları parlardı ufkun üzerinde dizi dizi
dağların üzerinde cehennemin gölgesi
ateş perçemli küheylanın yelesi okşardı pencereleri
cennet çiçekleri açardı altın sarısı bulutlarda



kabuslar içinde kaybolurdu gök ben güneşler çizerdim
karanlık kaplardı her yeri ben yıldızlar çizerdim
fırtınaları kopardı göğüs kafesimin
sonsuzluk alemine açılırdı pencereler

*

redfer


redfer


Sesli Şiiri Bilgisayarınıza Yüklemek İçin Tıklayın.

  1. Yukarıdaki linke mouse sağ tuşla tıklayın.
  2. Save Target As / Hedefi Farklı Kaydet seçeneğini seçerek dosyayı bilgisayarınıza kaydedin.
  3. Yüklediğiniz sesli şiiri bilgisayarınızda dinlemek için mouse ile çift tıklayıp çaldırabilirsiniz.

Not: Sesli şiirin yüklenmesi dosya büyüklüğüne ve internet hızınıza bağlı olarak zaman alabilir.


Şiir:

yağmur dokunurdu karanlık pencerelere

Şair:
redfer

Seslendiren:
kar zamanı

Dosya Boyutu:


Yasal Uyarı: Sitemizde bulunan ses dosyası bilgisayarınıza kaydedip ve ticari amaç olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Bu ses dosyası müzik parçalarının ve seslendirilmiş şiirlerin kopyalanması, gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması yasalara göre korunmaktadır. Telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu dökümanın yayınlanması, kulllanılması, dağıtılması ve kopyalanması ile ilgili hususlarda Edebiyatdefteri.com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir. Bu ses veya müzik parçasının burada yasadışı olarak yayınlandığını düşünüyorsanız bizi uyarın.
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.