Lacivert bir deniz ve saldırgan ve hışırdayan dalga köpükleri tırmalıyor i mgemde mavi düşleri
bir hamle daha daha bir hamle yapmak ve tekrar tekrar saldırmak için çekiliyor geri
hava kararmak üzere uçuşan birkaç martı belki de ölümün habercisi
karşı kıyıda bir deniz feneri yanıp yanıp sönerken cılız ışıkları ürpertiyor içimi
iyi ki arkamı yasladığım koca bir kaya var önümde uzayıp giden ufuk çizgisi arkasında batan güneş adeta cennet misali
hay aksi yine kasvet çöktü gökyüzünden hüzün yağacak gibi az önce başımın üstünde dolaşan bulutlar aniden karardı dalgalar da dindi kainat ölüm sessizliğine büründü martılar çığlık çığlığa sus diyor
ve Tanrı adeta bir maestro deniz gök ve ufuk çizgisi evrenin en güzel senfonisi
deniz ufuk çizgisi arkasında söndürür söndürmez yanan güneşi bulutlar ardından belirdi bir aceleci yıldız hele Türk’ün vazgeçilmez hilal’i yok mu etmeye başladı dalgalarla dans özlemden olsa gerek duygulandım bir an
o an yanaklarımda hissettiğim birkaç damla yaş sızarak karıştı dalgalara
sinsice esen o rüzgâra ne demeli
yağmur mu yağıyordu yoksa deniz mi kamçılıyordu kayalıkları bilemedim ne fark eder ki zaten yanaklarımı ıslatan ha yağmur damlası ha rüzgarın dalgalardan kaçırdığı katre ıslanıyorum ya sana ıslaklığım gibi
iyi ki sırtımı yasladığım sen gibi bir kaya var
düşledim düşleyeli i mgemde dolaşan senleri yokluyorum herzaman olduğu gibi şimdi uzaklarda ne yapıyor nasıl yaşıyor mutlumudur diye yarım asra yakındır hep sorguluyorum zaten ve kulağım çınlıyor bazen
ardı arkası kesilmeyen bir uğultu gaipten bir ses “yeterince ıslandın bırak bu ütopik düşleri hadi i mgene geri dön” diyor
aldırmadan kulak çınlamalarına eşlik ediyorum rüzgârın ıslığına ve bir ağıt yakıyorum ki dayanamıyor deniz kabararak dalgaları dövüyor güvenerek sırtımı yasladığım kayalıkları
iyi ki martılar gitmiş en azından görmedi benim bu miskin halimi
hilal’im de yorgun etmiyor dalgalarla dans yoksa i mgemde sancak mı düştü o aceleci yıldız tam da uzatmıştım dilekler tutmak için elimi öyle bir kayıp gitti ki avuçlarımdan sanki musallat olacakmışım gibi
eyvah geceyi ne çabuk tüketmişim geçip giden zaman nasıl da etkilemiş kaderimi
az sonra güneş tekrar doğduğunda ben yeni bir hayata başlamış gibi seni unutmaya çalışacağım
dur canım dur hemencecik alınma unutmak dediysem öylesine çıktı ağzımdan
bilirsin seni hissetmek nasılsın kiminlesin mutlu musun diye seni düşünmek gündelik alışkanlıklarımın sadece bir parçası
elbette dahası var geceler boyu seni düşlerken kirpik diplerim de yanıyor bazen bak şimdi de yanmaya başladı uykum geldi galiba
ne senden kaçmak mı asla yok yok, onu demek istemedim henüz doymadım doyamadım ki senli düşlere
yani demem o ki baş ucumda duran sensiz bir yaşamın ne zaman farkına vardım işte o zaman kendime küfrettim kendimi ayıpladım ve ahdettim yemin ettim hayatımın kalan kısmını sana adayacağım ya da sensiz ölümün bir yolunu bulacağım
şimdi gitmeliyim artık hava iyice aydınlandı gece boyu sahilde üstüm başım sen içinde kaldı ağır adımlarla döneyim sensizlikle örülü dört duvar arasına
şansım varsa yolda karşılaşırım belki eczacı şair Sami’yle muhasebeci Cumhur’la ya da birkaç adam gibi sevmesini bilenle
ola ki sevmesini bilmeyen samimiyetsiz biri çıkar karşıma var ya lanetler yağdırarak gökyüzünden dönerim az önce ayrıldığım düşlere ve başlarım kaldığım yerden hayaller kurmaya
öf be amma da sıktı iç hesaplaşmaların sanki derdini dalgalar anlayacak da derman bulacak
hadi kalk kalk da bir an önce cehennemine git zaten gece boyu sahilde yanaklarından iyotlar sızdı yalnızlığa kirpik diplerin alev alev yanmakta git de gömül yastığına
sahilde kurduğun bütün hayalleri şifreleyip iç huzuruyla koca bir çoklukta yalnız öl!
Yasal Uyarı: Sitemizde bulunan ses dosyası bilgisayarınıza kaydedip ve ticari amaç olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır. Bu ses dosyası müzik parçalarının ve seslendirilmiş şiirlerin kopyalanması, gerçek veya elektronik ortamlarda yayınlanması, dağıtılması yasalara göre korunmaktadır. Telif hakları temsilcisinin önceden yazılı iznini gerektirir. Bu dökümanın yayınlanması, kulllanılması, dağıtılması ve kopyalanması ile ilgili hususlarda Edebiyatdefteri.com hiç bir şekilde sorumlu ve taraf değildir. Bu ses veya müzik parçasının burada yasadışı olarak yayınlandığını düşünüyorsanız bizi uyarın.
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.