1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı diğer ismiyle Doksanüç Harbi hiç şüphesiz askeri harekâtın kapsadığı geniş coğrafî alanın yanı sıra doğurduğu siyasi ve sosyal sonuçlar bakımından 19. yüzyılın en önemli savaşlarından biridir.
Doksanüç Harbi, Doğu ve Batı olmak üzere iki cephede gerçekleşmiş ve her iki cephe de Osmanlı Devleti’nin mağlubiyetiyle sonuçlanmıştır. Ancak Gazi Osman Paşa’nın Batı cephesind..»»
On Yedinci Yüzyıl Felsefesi, bu kurucu çağın düşüncesinin izini Bacon'dan başlayıp, Hobbes, Descartes, Pascal, Spinoza, Leibniz ve Locke uğraklarıyla Berkeley'e kadar uzanacak şekilde sürmeyi amaçlayan bir çalışma olarak kaleme alınmıştır. Modern düşüncenin en önemli durağını meydana getiren bu çağın felsefesi, çift yönlü olarak veya karşıtlıklarıyla birlikte mütalaa edilmek anlamında diyalektik ..»»
On sekizinci yüzyıl yeni başladığı sırada, Kuzey ve Doğu Avrupa'daki güç dengeleri kalıcı ve kader çizici surette değişmek yolundaydılar. On yedinci yüzyılı felaketli iç çalkantılar, yabancı güçlerin istilaları ve taht kavgalarıyla boğuşarak geçiren Rus çarlığı tüm bu badireleri sağ atlatmış ve iktidara geçen Romanof hanedanı idaresinde eskisinden de güçlü hale gelmişti. Yeni çar Biri..»»
On sekizinci yüzyıl yeni başladığı sırada, Kuzey ve Doğu Avrupa'daki güç dengeleri kalıcı ve kader çizici surette değişmek yolundaydılar. On yedinci yüzyılı felaketli iç çalkantılar, yabancı güçlerin istilaları ve taht kavgalarıyla boğuşarak geçiren Rus çarlığı tüm bu badireleri sağ atlatmış ve iktidara geçen Romanof hanedanı idaresinde eskisinden de güçlü hale gelmişti. Yeni çar Birinci Petro, ar..»»
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ya da tarihimizde bilinen ismiyle 93 Harbi, Türk tarihinin en ağır yenilgilerinden biriyle sonuçlanmıştır. 24 Nisan 1877 tarihinde başlayıp yaklaşık bir sene süren bu büyük savaşta Osmanlılar iki önemli cephede Ruslara karşı savaştı. Bunlardan ilki Doğu Anadolu cephesi, ikincisi de Balkanlarda Tuna cephesiydi ve Osmanlılar Ruslara karşı her iki cephede de başarılı savu..»»
Osmanlıda felsefe olup olmadığı tartışılmaktadır. Varsa bu felsefenin ne tür bir felsefe olduğu sorgulanmaktadır.
Osmanlıda felsefenin varlığı, özellikle Darulfünun-la birlikte, kurumsal olarak akademik ortamdaki varlığı açıktır. Ancak bu dönem yüzyıl olarak yirminci yüzyılın ilk yarısıdır. Bu çalışma ise Yirminci yüzyıl öncesine, On dokuzuncu Yüzyıla odaklanmakta, On dokuzuncu yüzyıl Osmanlıda..»»
Osmanlıda felsefe olup olmadığı tartışılmaktadır. Varsa bu felsefenin ne tür bir felsefe olduğu sorgulanmaktadır.
Osmanlıda felsefenin varlığı, özellikle Darulfünun-la birlikte, kurumsal olarak akademik ortamdaki varlığı açıktır. Ancak bu dönem yüzyıl olarak yirminci yüzyılın ilk yarısıdır. Bu çalışma ise Yirminci yüzyıl öncesine, On dokuzuncu Yüzyıla odaklanmakta, On dokuzuncu yüzyıl Osmanlıda..»»
“Bir 19.yüzyıl düşünürü olarak Mehmet Arif Bey, bir müderris veya bir muallim (Darulfünün hocası) değildir. Mehmet Arif Bey, uzun yıllar üst memuriyet görevinde bulunan bir Osmanlı askeri-demokrasi mensubudur. O nedenle Mehmet Arif Bey’in felsefesi akademi dışında üretilen bir felsefedir ve bu açıdan da bize göre önemlidir.
Mehmet Akif Bey'in felsefesi, Batıyla bağ kuran ve bu bağla, şekillenen..»»
Çanakkale Savaşı, gerçekleştiği coğrafyanın göreceli olarak küçüklüğüne rağmen, gerek saldırgan kuvvetler, gerekse savunma durumundaki Osmanlı devletinin o günün şartlarına göre özel durumu sebebiyle, dünya savaş tarihinde müstesna bir yere sahiptir. Bu savaş, dünyanın muhtelif yerlerinden gelen gazeteciler tarafından yerinde takip edilmiştir. H. W. Nevinson, savaşı İngiltere adına takip eden üç g..»»
Analitikler, diğer adıyla Kitâbu’l-Burhan, Aristoteles’in Mantık (Organon) külliyatının dördüncü kitabı ve felsefe tarihinin de ilk bilgi kuramı kitabı olan Analytica Posteriora’ya denk düşmektedir. ‘Burhan’ ise kesin kanıt anlamına gelen ‘apodeiksis’ kelimesinin Arapça’ya tercümesidir. İbn Sînâ kitapta kesin kanıtın nasıl elde edileceğini, onun ilkelerini ve çeşitlerini, kesin kanıtlara götüren y..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.