Ziya Gökalp (1876-1924)
Türk Milliyetçiliği tarihinde en önemli yere sahip olan kişilerin başında Ziya Gökalp gelir. Denilebilir ki, Türkçülüğün teorisyenidir.
Sosyolojik makaleleri, gençlere heyecan aşılayan sade dille yazılmış şiirleri ve Türk Milliyetçiliği ideolojini bir sistem haline getirerek devlet yönetimini etkileyişi ile Türkçülüğe çok büyük hizmetler yapmıştır. Milleti için hapis..»»
Türk Olurdum
Tasavvuf büyüklerinden Allah(c.c) dostu Abdülhakim Arvasi şöyle diyor. Ben bir seyidim, yani bu demektir ki Türk değilim. Ama yeryüzünden bütün Türkler silinse, üç Türk kalsa biri ben olurdum. İki Türk kalsa biri yine ben olurdum. Son Türk kalsa da o yine ben olurdum. Çünkü Türkler olmasa bugün ki manada İslamiyet olmazdı.
Başka Bir Allah Dostu
Tarihimizde Hamit Hamidettin ..»»
Roni Margulies, keskin ve alaycı dili, şaşırtıcı gözlemleriyle bir ülkeyi tarif ediyor bizlere: “Dünyanın zaten sokaklarda bayrağa en çok rastlanılan ülkelerinden biriyken, bir de en büyük şehrinin dört bir yanına şehrin her yerinden görülebilen, iyi dalgalanması için paraşüt kumaşından imal edilen dev bayraklar asan bir ülke düşünebiliyor musunuz? Sanki bu ülkenin halkı sık sık toplu bellek ka..»»
23 Mart 2005`te Mersin`de on binlerce kişinin katıldığı Nevruz kutlamalarında 12 ve 14 yaşlarında iki çocuğun Türk bayrağını yaktıkları gerekçesiyle başlayan olaylar, 2005 yılında Türkiye siyasetine damgasını vuran en karakteristik gelişmeydi. Zaman içinde bir `ulusal hassasiyet`in kabarışıyla birleşen bu süreçte gündelik hayatımızı dipsiz bir şiddet uçurumuna sürüklemeyi arzulayan güçler, Orha..»»
'Büyük' düşünüp, farklı ırklardan, dillerden ve dinlerden insanları bir potada buluşturan Osmanlının kök saldığı topraklarda yaşıyoruz. Gelin görün ki, bugün bu topraklarda milliyetçiliği 'küçük' düşünmek, farklı her şeye ve herkese 'düşman' olarak görmek şeklinde anlayanlar var.
Peki, bu duruma nasıl gelindi? Bu topraklarda yaşayan insanların bir kısmı, Osmanlının büyük mirasından kopup böyl..»»
Kendine hayranlık besleyen bir toplum yaşamaktan kesilir, dünyaya perdelerini indirir ve matem çanına elini uzatır. Her kamil olduğuna inanan gibi, şeytanını içinde taşır; artık kaderi şeytanın insafına bağlıdır...
Ama kültür ve medeniyetin oluşması kendine güvene ihtiyaç duyar. Kendine güven de ancak hür bir atmosferde mana ifade eder. Siyasilerin yol göstericilikleri ise otorite ile mümkündür..»»
Dünyayı idrak etmiş, belli seviyeye gelmiş aydınların hemen hemen tamamı çağımızın "milliyetçilik çağı" olduğunu çok sık tekrar ederler. "Milliyetçilik nedir?" sorusuna da "milletini sevmek" veya "milleti için çalışmak" gibi cevaplar verirler. "Sevmek" sübjektif bir olaydır; tartılmaz, ölçülmez; kimin milletini sevdiğini veya kimin daha çok sevdiğini nasıl anlayacağız? İstisnai tipler hariç herk..»»
Türkiye`nin modernleşme sürecini, çatışmacı projelere sahip toplumsal kesimlerin "farklılıklarını" öne çıkararak okumak son derece yaygın bir eğilimdir. Bu çatışmanın ana ekseni müphem bir çağdaşlık vurgusuna dayandırılan "modernlik" ve onun karşısında konumlanan "değişmez gelenek" olarak belirir. Muhafazakârlık ve milliyetçiliğin diğer siyasal ideolojilerle kesişmeleri, onlarla hemhâl olmaları..»»
Gellner, artık klasik sayıları bu önemli eserinde uluslar arası düzenden etnisiteye, Marksizmden evrensele bir çok kavramı, Heideger`den Edward Said`e birçok düşünce ve siyaset adamını ve yerel örneği milliyetçilik kavramında değerlendiriyor. Kemalizm başlığıyla Türkiye`ye de değinen bu çalışmanın yeni sorular sorduracağı kuvvetle muhtemel.
»»
Milliyetçilik ile ilgili uluslararası alanda yapılan tartışmaların dikkate aldığı ve dipnot düştüğü bu kitap, daha şimdiden kendi sahasında ciddi bir açılım sağlamış durumda.
Umut Özkırımlı, çoktandır tıkanmış olan bir tartışmanın ötesine geçmeyi başarıyor. Lehte veya aleyhte bir kavram tekeli yaratmaksızın, öncelikli olarak bu sahanın karmaşık dilini ayrıntılı ve sistematik bir şekilde ..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.