Ümmet-i Muhammed´in 1400 küsur yıllık tarihi zaferin, saadetin, imarın ve yükselişin tarihi olduğu kadar; hezimetin, felaketin, yıkımın ve çöküşün de tarihidir. Ama her şeyden önce bu tarih İslami hareketin tarihidir. Çünkü bu hareketin özünde süreklilik vardır.
3 Mart 1924 tarihinde hilafetin ilga edilmesiyle ortaya çıkan yeni durum, bir takım yeni kavramların doğmasına sebep oldu. İslami hare..»»
İslam Mezhepleri Tarihi, memleketimizde üzerinde en az durulmuş konulardan biridir. İsmail Hakkı İzmirli, Şerafeddin Yaltkaya ve Yusuf Ziya Yörükan'ın bu saha ile ilgili münferit birkaç makalesine istisna ederek, dilimizde bu konuyu işleyen bir tek ciddi eser yazılmamıştır demekle mübalağa etmiş sayılmayız.
İlk İslam Mezheplerinin çıkışları sözüyle, itikadi meselelerde Peygamberin çizmiş olduğ..»»
Onlar Allah`ın Resulü (a.s.m.) ile birlikte, Rahman`ın gönderdiği Kur`an`ı bizzat yaşayarak, her konuda bize eşsiz örnek oldular. Birer ayna misali Saadet Asrı`nı sonraki asırlara yansıttılar Bizzat Kur`an`ın ifadesi ile “Usve-i Hasane – En Güzel Örnek” oldular. Tıpkı Resul-ü Kibriya`nın (a.s.m.) buyurduğu gibi.
“Kıyamet günü sahabemden her biri, vefat ettiği yerin belde halkı için önder v..»»
Türkiye'de Kur'an-ı Kerim'den sonra en çok neşredilen kitap olan Büyük İslam İlmihali kitabıyla tanınan Ömer Nasuhi Bilmen'in, Kainatın Efendisi Hazreti Muhammed (sav) adlı bu kitabında,
- Resullah'ın doğumundan önceki Arap dünyasını,
- Doğumundaki mucizelerini,
- Çocukluğunu, gençliğini ve pak eşlerini,
- En yakınında ve karşısında olanları,
- İslam'ı ilk kabul edenleri,
- Hicretini,
- O..»»
Günümüzde insanlığın asıl ızdırabı, kainatın efendisi Hz. Muhammed'i (a.s.m.) tam manası ile tanımamış, hakiki şahsiyetini bilememiş olmasından ve getirdiği, hayat bahşeden esaslara aşk ve şevk içinde kucak açmayışından gelmektedir. Dünyanın manevi sarsıntısı da, sıkıntısı da, anarşi ve huzursuzluk içinde bocalayışı da bundan doğmaktadır.Onu anlamadıkça sevmedikçe ve hayat bahşeden prensiplerini..»»
Günümüzde insanlığın asıl ızdırabı, kainatın efendisi Hz. Muhammed'i (a.s.m.) tam manası ile tanımamış, hakiki şahsiyetini bilememiş olmasından ve getirdiği, hayat bahşeden esaslara aşk ve şevk içinde kucak açmayışından gelmektedir. Dünyanın manevi sarsıntısı da, sıkıntısı da, anarşi ve huzursuzluk içinde bocalayışı da bundan doğmaktadır.
Onu anlamadıkça sevmedikçe ve hayat bahşeden prensipleri..»»
Günümüzde insanlığın asıl ızdırabı, kainatın efendisi Hz. Muhammed'i (a.s.m.) tam manası ile tanımamış, hakiki şahsiyetini bilememiş olmasından ve getirdiği, hayat bahşeden esaslara aşk ve şevk içinde kucak açmayışından gelmektedir. Dünyanın manevi sarsıntısı da, sıkıntısı da, anarşi ve huzursuzluk içinde bocalayışı da bundan doğmaktadır.
Onu anlamadıkça sevmedikçe ve hayat bahşeden prensipleri..»»
Ebu Minhef adıyla ünlü Lut b. Yahya el-Ezdi el-Gamidi hicri 157 yılında vefat etmiştir. O, Küfe'nin ünlü ravilerinden ve tarihçilerinden olup, hicri ikinci yüzyılın birinci yarısında yaşamıştır. Ebu Minhef'in "Hz. Zehra'nın (a.s) Hutbesi", "Cemel ve Sıffın Savaşı", "Muhamemd b. Ebu Bekir'in Şehadet Olayları" gibi birçok eseri bulunmaktadır.
Hiç şüphesiz onun en değerli eserlerinden birisi, Kerb..»»
Hadis imamı Ahmed bin Hanbel'in Kitabü'z-Zühd'ü, hicri ikinci yüzyıldan itibaren müstakil eserler olarak yazılmaya başlanan "Kitabü'z-Zühd"ler arasında öne çıkanlardan biridir. Son Peygamber'in (s.a.v.), diğer peygamberlerin (a.s.), sahabe-i kiram'ın (r.a.) ve tabiûn'un hayatlarından zühd örneklerinin, isimlere göre düzenlenmiş olarak yer aldığı bu temel eser daha önce İz Yayıncılık tarafından A..»»
İslamdan önce dünyanın her bölgesinde toplumlar, hürler ve köleler diye iki sınıftan oluşuyordu. Büyük filozof Aristo bile, insanların doğuştan hür ve köle olarak iki sınıf halinde doğduklarını, kölelerin ruh sahibi bir alet veya hayat sahibi bir meta olduklarını iddia ediyordu.
İslamiyetin doğuşuyla birlikte kölelerin yüzü gülmeye başladı. Çünkü islam onların da insan olduklarını hatırlattı;..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.