Yolculuk, yazma ya da okuma eylemi için sıkça kullanılan bir metafor. Bu "yolculuk " göl kıyısında tatlı bir gezinti olarak gerçekleşebilir, ayak izlerimizle dolu tanıdık bir kentte de, geçmişin soğuk bir dip akıntısı gibi sızdığı "şimdi" de, benlik ile dış dünyanın kaygan sınırında da. Hangi labirente dalarsak dalalım, eninde sonunda karşımıza "İnsan" çıkar.
(Tanıtım Bülteninden)
»»
Ömrü boyunca harbi değil, muharebeyi kazanmayı hedeflemiş bendenizin harbin kaybedilmesinden ötürü hissesine düşen ızdırabın, yârinin içine atıldığı o büyükçe ateş ormanını söndürebilmek için ağzıyla su taşıyan küçük serçenin ızdırabından daha az olmadığı itirafını, bir buruk vedâ yazısının sonuna iliştirilmesi gereken ve ne yazık ki bir türlü dinmek bilmeyen mevsimsiz yağmurlar yüzünden mürekkebi..»»
Kitaba "Bir Nesli Nasıl Mahvettiler?" ismini verdik. Bu bir roman ismi değildir. Zira bu kitap roman değildir. Bu kitap hayat gibi daima şikâyet edilen, fakat kendisinden vazgeçilemeyen bir sürükleniş, ölüm kadar korkunç bir gerçektir. Kitaptaki insanlar bizleriz. Bizim neslimizdir. Burada genç varlıklar, dışımızı saran, içimizi sarsan, gençliğimizi, varlığımızı yokluğa boşluğa doğru alıp götüre..»»
"İçimizde seferberlik ilan ettiğimiz günlerden biriydi. Dışımızdaki sıkıcı yönetimlere karşı kendimizi azımsanmayacak ölçüde sıkı yönetmeye yeminler etmiştik. Yüreğimizin orta yerinde uyguladığımız olağanüstü haller, diğer iç organlarımızca hep olağan karşılanırdı. Askerin topuyla tüfeğiyle giremeyeceği kadar sarp kayalıklardan bir geçit oluşturmuştuk sevgiliyle aramıza. Kuşkulara aldığımız tavı..»»
Georges Perec deneysel bir metin yazmaya karar verir. Paris'in kilisesi ve çeşmesiyle ünlü Saint-Sulpice meydanındaki kafelerde üç gün belli saatlerde oturup gördüğü her şeyi not eder. Otobüslerden güvercinlere, tanıdık yüzlerden Japon turistlere Saint-Sulpice meydanından geçen her nesneyi ve kişiyi dikkat çeken özellikleriyle yazar. Günlük hayatın durağanlığını ve heyecanını yansıtan bu metinde..»»
Hayat bir sağanak yamur damlası kadar kısa, bir serap kadar aldatıcı... Minicik damlalar halinde yağıyoruz. Sonra emekliyor, yürüyor, dağları aşıyoruz. Sonra dökülüyor ve ebed denizine karışıyoruz. Kitap sizi yaşanmış olayların ışığında duygu dolu bir tefekkür ziyafeti sunuyor. Okudukça ölümün korkulacak bir şey değil, aksine sevilecek bir hadise olduğunu göreceksiniz. Ölümün tatlı ve sevimli yüzü..»»
“Öğle uykusu bir zorunluluktur. Sizden bir şeyi kibarca istemek yerine basbayağı dayatır kendini. Oradadır işte, çekici, işveli, yumuşacık, kısacası dayanılmaz. Sıcaklığıyla sarar sizi, okşar, sever. Onu körü körüne izlersiniz. Gözleriniz siz istemeseniz de kapanır, bedeniniz gitgide gevşer, biraz sonra belli belirsizce içi boşalır sanki, hafifler, görünmez gibi olur, yok gibi. İçiniz mutlulukla, ..»»
Bugünlerde asıl savaş, insan kalmak için veriliyor.
Kendi halkının güvenliğini korumak bahanesiyle binlerce masumun kanını akıtmakta bir sakınca görmeyenler ile insan hayatının dünyanın her yerinde aynı pahada olduğunu savunanlar arasında.
Tek doğru değer bizimkisi diyerek ötekileri cezalandırma hakkını kendilerinde bulanlarla, "öteki" olmadan biz de yokuz diyenler arasında. Dünyaya iyilik..»»
Prof. Dr. İnci Enginün kendi kitabı hakkında şunları dile getiriyor: "Okunan bir kitabın, seyredilen bir oyunun verdiği hazzı başkalarıyla paylaşmaktan hep hoşlandım. Bu yüzden de okuduklarımın, seyrettiklerimin üzerimde bıraktığı izlenimleri uzun yıllardan beri yazmaktayım. Bunlar genellikle deneme türü yazılardı ve zamanla birikti. Yazıların hepsi bir araya gelince bazı yazarların eserlerini sür..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.