“...Krizi atlattı diye rahatlıyor ve yanında oturup yüzünü seyrediyorum. Fakat bir iki dakika geçiyor, geçmiyor, peş peşe üç kere derin nefes alıyor ve sonra aniden nefesi duruveriyor. Ya da bana öyle geliyor. Hayır, yanlış görmüş, yanlış duymuş olmalıyım, duran bir şey yok, duran bir şey olmamalı, duran bir şey olamaz diye düşünüyorum. Ama ya durduysa?!.. Hipnoz olmuşçasına ona odaklanıyor, donup..»»
Babamızla ilgili anılarımız, babamızın kim olduğundan daha önemlidir. İlk kitabımızda oğullar babalarını anlatmıştı, sıra şimdi kızlarda. Farklı meslekten, farklı yaştan, farklı politik görüşlerden 56 kız ve hepsi kendi renginde 56 baba portresi:
"Her düşüncem babamı söyler, her biri değişik ötekinden."
(Arka Kapak)
»»
Genç kızlığıma kadar en iyi arkadaşım ve en kötü yargıcım olan anneannem bir Kız Enstitülüydü. Gerçi babası onu okulu bitirmeden oradan alıp evlendirmişti ama, her zaman bu okulların ideallerini hayatının idealleri bildi. Bu yıllar hakkında pek konuşmazdı ama konuştuğunda elbiseler dikip bunları sergilemelerinden, hocalarından zevkle bahsederdi. Kendisi hayatı boyunca elbiseler üretmeye devam etti..»»
Ergin Konuksever: Her zaman diriliğini tazeliğini birarada geçirdiğimiz, her dakikası haber dolu günleri Erkan Özmen "Kimler geldi kimler geçti" isimli kitabında tekrar canlandırıp okuyucuyu o günlere götürüyor. Bence, Bab-ı Âli'de bu güne kadar yazılan en gerçekçi ve dürüst anılar zinciri bu kitapta yer alıyor. Erkan ile birlikte çalıştığımız gazetelerde ses getiren büyük haberlere imzalar attı..»»
60`ları unutamayanlara, unutmak istemeyenlere sımsıcak gülümsüyor Komet bu kitapla. Yaşananların hepsi, kitabın içindeki el yazmaları kadar gerçek, hem de inanılmayacak kadar gerçek. İstanbul, askerlik, aşk, ayrılıklar, dostluklar, insanlar, sinemalar, kuşlar. Komet bu defa onları çizmiyor, yazıyor.
»»
Değeri dış ülkelerce de kabul edilmiş ve yapıtları birçok yabancı dile çevrilmiş olan seçkin eğitimci Mahmut Makal güçlü yazarlığını da bu alana adamış bir savaşçıdır. Bilirsiniz, köy’den ilk tabloları sergileyerek acı gerçeklerin ürpertisini, ülke sorunlarına yabancı her alanın aydınlarına duyuran odur. Ve daha o zaman çarpıcı anlatım gücüyle, özgün biçimiyle usta bir yazıneri olduğunu da ortaya ..»»
Lara Feneri (Çakıp Sönen Anılar), Ali H. Neyzi`nin Amerika`da eğitimini sürdüren torunu Nurunisa Neyzi`ye yazdığı e-postalardan oluştu. Çocukluğu ve ilk gençliği İstanbul`un artık resimlerde kalan köşklerinde geçmiş birinin heyecanıyla yaşanan bir hayatın öyküsü var bu anılarda. Kanlıca`da ıstakoz avı, tuluat kumpanyaları ve Kalamış yolunda kurulan deniz hamamları... Sanat ve edebiyat; sonra gu..»»
Beyoğlu`na kravatsız çıkılmayan günler; Lebon ve Markiz pastaneleri; yirminci yüzyılın başlarında İstanbul sosyetesinde her yaptığı büyük ilgiyle izlenen güzel bir kadın: Alyoşa; "Ezan Tükçe mi okunsun, Arapça mı" tartışmaları; Bedros Reis, Bedri Rahmi Eyüboğlu` nun halka açtığı atölyesinin şenlikli ortamı...
Ali H. Neyzi Lara Feneri II` de bu kez kendi kişisel tarihinde yer eden izlenimleri,..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.