Tanıtım Yazısı
Yarın babamın cenazesini kaldıracağım. Deli babam ölmüş çünkü. Üç kere ölmüş, dört kere ölmüş. Elimde, babamdan geri kalan değersiz eşyalar. Değersiz mi? Eve gitmek gelmiyor içimden. Komiserin anlattığı, babamın deliren aklını dolaştırdığı yerlere gidiyor adımlarım. Belki Ziya Amca’ya da rastlarım bir yerlerde. Geçmişime yürüyorum. Benim bir babam varmış. Bir varmış, bir yokmuş.
Fuat Sevimay’ın öyküleri içimizdeki bir el gibi geziniyor adeta. Kapılarını çaldığı hayatlar, kapılarından girdiğimiz, çıktığımız, döndüğümüz bizim hayatlarımız. Ustaca kurgulanmış atmosferleri, özenli dili ve öykücülüğümüze kattığı yepyeni bakış açısıyla genç öykücülüğümüzde şimdiden kendine has bir yer açıyor.
“Hakikaten güzel, büyüleyici insanların, su gibi akan, naif, sorgulayan, eğlenceli, öyküleri var kitapta. Etkisinden uzun zaman kurtulamıyorsunuz. Nereden çıkartıyorsun derseniz, kendimden biliyorum.”
(Marco Polo – Marco öyküsünün kahramanı)
“Şimdi Marco güzel demiş ama söylemeden geçemeyeceğim, yazar olacak hergele, bana da inceden giydirmiş. Hem öyle her öyküsü eğlenceli falan da sanmayın, kasvete bulanmış, hüzünlü olanlar da var. Dil yavan, kurguda sarkmalar. Velhasıl temkinli yaklaşmak lazım.”
(Aziz Petrus – Havariler öyküsünün kahramanı)
“Hayat ve insan da kasvetin, eğlencenin, hüznün ve neşenin karışımı değil mi zaten.”
(Kitabı elinde tutan, kendisinin kahramanı bir kadın veya erkek (muhtemelen Cin Ali’nin akrabası)
daha fazla
Yazar: Fuat Sevimay
Yayınevi: Aylak Adam Yayınları
ISBN: 9786056404306
Sayfa: 167s.
Boyut: 19,5 X 12,5
Kapak:
Tarih: 2013
Kağıt Tipi: