Bir köyün sükûnetine konuşan bu roman, yalnızlık ve iletişimsizlik üzerine dokunaklı bir demeç sunuyor. Kitap boyunca, içsel sessizliğine gömülmüş bir adamdan üç kuşak sonrası torunu Cihan’a uzanan hi...
Yüzyıllık acıyı umuda dönüştüren yolculuğun zirvesi: 1: SİRANUŞ UN VEDASI Halep’teki harabe ev. Siranuş yatağında, Yusuf ve Zepür başucunda. SİRANUŞ (Zepür’ün boynundaki mavi boncuğa dokunarak): “Kemal... Özgürlüğümü sen getirdin... Şimdi benim sesim bu bon cukta yaşayacak.” → Son armağanını verir: Kurumuş nerdesin çiçeği içinde Dersim tohumu! “Bunu Türkiye’deki toprağa dikin... Çünkü zulüm, bir yerde başlar; her yerde biter.” • Pencereden sızan son ışık Siranuş’un yüzünde donar. • Göz yaşlarına Uzaktan Ezan ve çan sesleri karışır. 2: KARDEŞLİK EVİ’NİN AÇILIŞ SAVAŞI MEKÂN: Halep sokakları. Zepür, bombalanmış bir Ermeni kili sesine “KARDEŞLİK EVİ” tabelası asar. ÇATIŞMA DİYALOG YEREL MİLİSLER ZEPÜR (14 yaş) SÜRPRİZ DESTEK “Burası Bizim bölgemiz! Tabelayı indir!” “Ben sizin kardeşinizim! Bu ev, Siranuş Un ruhu için açıldı!” JEST Silahları Zepür E doğrultur. Mavi boncuğu havaya kaldırır. Arap komşu Fatima (70’lerinde) öne çıkar: “1915’te benim nenem Ermenileri sakladı! Bu ev hepimizin!” Kilise anahtarını Zepür E uzatır. Güneş ışığı, kilisenin kırık vitrayından süzülüp mavi boncuğu ay dınlatır, Duvarda renkli bir haç belirir! 124 Sessiz Sofra 3: YUSUF’UN TÜRKİYE’DEKİ TOPRAK SAVAŞI İstanbul Adliyesi. Yusuf, «Osman Ağa›nın gasp ettiği Ermeni topraklarının» iadesi için dava açar. SAVCI (Alaycı): “100 yıllık tapular mı? Belge yok, tanık yok!” YU SUF: “Tanık mı? İşte tanık!” der ve elindeki dilekçeden okumaya başlar: 1. Emine’nin sandığından çıkan 1915 haritası, 2. Dr. Arman’ın dedesine ait satış senedi, 3. Siranuş Un günlüğü! Mahkeme salonuna Zepür canlı bağlanır (Halep’teki Kardeşlik Evi’nden): “Ben Siranuş Un torunuyum! Bu topraklar atalarımızın teriyle sulandı! Adalet istiyoruz!” Mahkeme kısa bir ara verir ve ak şam olmak üzeredir saat 15:30 civarı , mahkeme heyeti sonucu açık lar : Yusuf ve Siranuş için hem zafer hemde yeni bir toplumsal barış içinde yaşaya bilme umudu olmuştur. TOPRAĞA DİKİLEN İKİ FİDAN MEKÂN: Köydeki üç isimli mezar taşı yanı. YUSUF: Siranuş Un verdiği Dersim tohumunu toprağa eker: “Bu tohum, Siranuş Un özgürlüğü... Kemal’in pişmanlığı... Artık ba rışın kök salsın!” ZEPÜR (Türkiye’ye dönmüş, elinde Halep’ten getirilen toprak): “Halep’teki Kardeşlik Evi ayakta! Şimdi sıra burada...” → Mezar taşı nın üstüne Halep toprağını serper: “Siranuş Teyze, artık evindesin...” • Halep’teki Kardeşlik Evi’nin ışıkları yanar. • İçeriden Fatima›nın Arapça-Ermenice ‘‘Dle Yaman” türküsü... duyulur. TOPRAĞA DÜŞEN FİDAN KARDEŞLİĞİN FİDANI İSE HER YERDE BİTER.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.