Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
Sana Yazdım
Ne şu, ne bu, ben Suat Zobu; Bunu ben yazdım, SANA YAZDIM......
1. Bölüm

Giriş / Ben

169 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Bin Şükür

İnsan demiş bizi insan yaratmış
Verdiği nimete cana bin şükür
Kimini Fizan’a Umman’a atmış
Bizler buradayız buna bin şükür

İnsanoğlu cehaletle uyurmuş
"Oku" demiş Rabbim böyle buyurmuş
Kur’an ile insanlığa duyurmuş
Emrine bin şükür O’na bin şükür

Demiş son Peygamber ümmeti olun
Hakkını koruyun yetimin dulun
Sizi Türk yarattım doğruyu bulun
Damarda Türk akan kana bin şükür

Çizgimiz bellidir yolumuz belli
Vatanı severiz ellide elli
İyilik gönülde eder tecelli
Dar günde beliren tan’a bin şükür

Gam kasavet keder tüketir eri
Ömrümüzde derdin olmasın yeri
Yüce Rabbim darda koyma bizleri
Ferahlık verdiğin an’a bin şükür

Suat Zobu’m doğduk şükür yaşarız
İniş demez yokuş demez aşarız
Topraktan gelmişiz ona koşarız
Eşhedüyle gelen sona bin şükür



Altmış dört yaşında kendi halimde
Yaşayan biriyim ölü değilim
İçimde ne varsa o var dilimde
Benim rengim nettir flu değilim

Bir şeyin eskisi yenisi değil
Ne çıbanım ne de birinde siğil
Birilerine bükül birine eğil
Çiğneyip geçilen yolu değilim

Bende yurt sevgisi bire bincedir
İnsanlık onuru daha öncedir
Yaradan’a boynum kıldan incedir
Şükür başkasının kulu değilim

Yavan-yağlı kaynar helaldir aşım
Fıldır fıldır dönmez gözümle kaşım
Haksıza eğilmez dik durur başım
Kimsenin maşası eli değilim

Doğuştan ne isem sonra da o’yum
Ortama uyarak değişmez huyum
Uzamaz kısalmaz aynıdır boyum
Ağacın sallanan dalı değilim

İnsanlık hakkını çalmadım şükür
Aç kaldım da esir kalmadım şükür
Tarihte hiç köle olmadım şükür
Emperyal güçlerin malı değilim

Türk oğluyum Türküm asildir kanım
Altay’dan Balkan’a uzar bir yanım
Vatanın uğruna fedadır canım
Sönmüş Milletlerin külü değilim

Çorum İli’ndenim İlçe’m İskilip
Haksızlığın karşısına dikilip
Tavrımı koyarım Hakk’ı hak bilip
Susup da kalamam lal’i değilim

Beni Türk yaratmış şükür Yaradan
Müslümanım söylüyorum buradan
Bozulmam bin yıl da geçse aradan
Esip dinen poyraz yeli değilim

Ben insanım söyleyecek sözüm çok
Üçün beşin hesabında gözüm tok
Boştan yere övünmeye lüzum yok
Bir deli yağmurun seli değilim

Bayrağım Türkiye’m iki gözümdür
Atatürk’ün yolu benim izimdir
İlkesi ilkemdir sözü sözümdür
Fitnenin fesadın dili değilim

Oğuz soyundanım Salur Koluyum
Yurdum insanına sevda doluyum
Mustafa Oğluyum Suat Zobu’yum
Hainin soysuzun beli değilim


Yine Yalnızım

Hala çiledeyim bak bu yaşımda
Gelene geçene kanıyorum ben
Müthiş badireler döner başımda
Herkesi kendimden sanıyorum ben

Yine gurbetteyim yine yalnızım
Yine derinlerden geliyor sızım
Yine çekilmezim yine mızmızım
Kendimi çok iyi tanıyorum ben

Bu mudur yaşamın gerçek kuramı
Dostlarımla bozuyorlar aramı
Kanatırlar kaşıyarak yaramı
Kıskancı gammazı kınıyorum ben

İhanet aldatma ar’dı eskiden
Sevdiğimiz bize yar’dı eskiden
Sözüne bağlılık vardı eskiden
Geçmişi özlemle anıyorum ben

İnsanım iradem yaptı seçimi
Yıllar benliğime verdi biçimi
Kaynayan su ısıtmıyor içimi
Temmuz Ağustos’ta donuyorum ben

Yaşam yorgunluğu vurur yüzüme
Yarın meşakkati büyür gözüme
Gelir karamsarlık siner özüme
Sanki günden güne bunuyorum ben


Gayrı Ben

Aman
Değmeyin değmeyin bana değmeyin
Bundan keyli felah bulmam gayrı ben
Yaramı deşip de boynum eğmeyin
Lokman gelse iflah olmam gayrı ben

Aman
Kimse bilmez gizli derdim çok benim
Yalan dolan lafa karnım tok benim
Giderim giderim yerim yok benim
Bağlasalar burda kalmam gayrı ben

Aman
Bu dünyada var mı acep kalacak
Kalıp sonsuza dek mutlu olacak
Ecel gelse neyim var ki alacak
Altın zümrüt olsa almam gayrı ben

Keyli: Sonra
Felah: Kurtuluş, iyileşme, onma.


Bu Günler

Yine duygusalım yine doluyum
Uğrun uğrun ağlıyorum bu günler
Kenara atılmış insanoğluyum
Yüreğimi dağlıyorum bu günler

Yine körkütüğüm hepten sarhoşum
İçimde sızı var yine bir hoşum
Bir işe yaramam şimdi bomboşum
Dertten derdi sağlıyorum bu günler

Yine efkardayım bende kabahat
Olmadık anlarda kesiliyor hat
Beynimi kemirir vermez ki rahat
Sorulara bağlıyorum bu günler

Yine buram buram sevda başımda
Bir tat bırakmadı ekmek aşımda
Uykuyu terk ettim ben bu yaşımda
İçten içe çağlıyorum bu günler

Gönlüm sever dilim ise duacı
Şifaya Yetersiz geliyor acı
Sevda çınarında bir darağacı
İlmeğimi yağlıyorum bu günler


Dağlar Dursun Yerinde

Ne oldum deme gönül ne olacak kim bilmiş
Belli olmaz baharda gonca solduran olur
Bugün yarın telaşı bakarsın vade gelmiş
Bağbanı gider elbet has bahçe viran olur
Olmaza olmaz deme mutlak olduran olur

Bir vefasız uğruna ağlar sızlar yanarsın
Diline tespih eder yetmiş kere anarsın
Canım cicim diyene isteyerek kanarsın
Bugün yarın martaval sevdayla yoran olur
Sözü çıkmaz aklından bazen baldıran olur

Serde mal mülk hevesi geçim ise ayrı dert
Çoluk çocuk didinme yokuş başında namert
Yaşam yolu çetindir kurtlarla dans eder fert
Yazı kışı belirsiz engelle duran olur
Karanlık kuyulara tutup daldıran olur

Bu benim dostum dersin şöyle göğüs gererek
Dağ gibi yaslanırsın ona arka vererek
Kimse sana dost olmaz yere halı sererek
Kalp kırarsan senin de kalbini kıran olur
Çıldırırsın saçını kökten yolduran olur

Yaşam sırlarla dolu manası çok derinde
Kibirlenmek gereksiz dağlar dursun yerinde
Süleyman olsan bile mutlak günün birinde
Kapının tokmağını acıyla vuran olur
Tek yöne son bileti elbet aldıran olur

Yetersiz son nefesle defter toptan dürülür
Hangi vakit bilinmez nerde selâ verilir
Dünyaya sığılmaz da bir tabuta girilir
Başımızda inşallah okunan Kur’an olur
Musallada namazı bir gün kıldıran olur
ON6.01İKİBin15


İçimde Köz Ateş

(Maalesef çocuklarımız yurt dışına gidiyor.)

Umurunuzda mı ahkam kesenler
Dizimde dermanım göz ferim gitti
Yedi dağdan esim esim esenler
İki gözden biri neferim gitti

Burası bizlerin burası benim
Batıyor kayığım kırık dümenim
Gün gün kötüleşen düzelmeyenim
Dışım dökülüyor içerim gitti

Köz ateşler yanar her yanım ilir
Ne kadar zor imiş bilenler bilir
Bu yufka yüreğim oradan gelir
Yegâne varlığım değerim gitti

Bir günden bir güne sefa sürmedim
Bu yaşıma geldim böyle görmedim
Kumar oynamadım riske girmedim
Olan birikimim ederim gitti

Hıçkıra hıçkıra ağladım o gün
Kahroldum karalar bağladım o gün
İçimde lavlarla çağladım o gün
Ciğerimden parça her yerim gitti

Bugünü yarına zormuş taşımak
Kolaymış bekara karı boşamak
Hepimizin hakkı elbet yaşamak
Varım yoğum iki gözümden biri
Evin tek kızıyla bir erim gitti
Benim kara gözlü Alper ‘im gitti


Olmasın Varsın

Benim bağım viran olmuş ezelden
Neyleyim bülbül de ötmesin varsın
Geçtim sevdasından geçtim güzelden
Yaptığım hoşuna gitmesin varsın

Söylediklerine kanamam artık
Günde yetmiş kere anamam artık
Aşkının narına yanamam artık
Dumanım başımdan tütmesin varsın

Şu garip yüreğim yansa da hardan
Alırım başımı giderim burdan
Geçerim sevdadan geçerim yardan
Çektiğim özlemler bitmesin varsın

Hep derdim ki "aşkı dünyaya değer"
Böyle düşünmeye değmezmiş meğer
Kadir kıymetimi bilmezse eğer
İstemem merhamet etmesin varsın

Gönlünde Yetersiz olsa da yerim
Taş basar bağrıma kabul ederim
Sorsalar kim diye tanımam derim
Unutmaya gücüm yetmesin varsın


Yoruldum

yaprağı gölgeli ulu çınardım, boş gezenin kalfasını kınardım, bir soğuk gözeli duru pınardım, yıllar yılı aka aka yoruldum.
.
Yılların çilesi bindi omzuma
Şu belimi büke büke yoruldum
Ne Pazar dinlendim ne de bir Cuma
Ayrık kökü söke söke yoruldum

Yaprağı gölgeli ulu çınardım
Boş gezenin kalfasını kınardım
Bir soğuk gözeli duru pınardım
Yıllar yılı aka aka yoruldum

Ne sağımı bildim ne de solumu
Haram dedim uzatmadım kolumu
Düze uğramayan yokuş yolumu
Ömür boyu çıka çıka yoruldum

Dert kervanı geçti hisse aldım ben
Bir şey yapamadım bakıp kaldım ben
Bıraktım deryaya toptan saldım ben
Gemileri yaka yaka yoruldum

Kötü yol tutmadım bana ar dedim
Az kazandım, şükür yine kâr dedim
Vefasıza gönül verip yar dedim
Yalvarıp dil döke döke yoruldum

Sittin sene sürgün oldum sürüldüm
Çilelerle dürüm dürüm dürüldüm
Almadı meclisler hakir görüldüm
Dışarıdan baka baka yoruldum

Görmedim felekten iyi bir günü
Yarın belki derken aradım dünü
Ben ki gönül gurbetinin sürgünü
Hasretini çeke çeke yoruldum

Ne gurur eyledim ne de bir kibir
Tümden anlatmaya yetmiyor tabir
Engeller dikildi önüme bir bir
Rastladıkça yıka yıka yoruldun

Bozuldu ayarım bitti ederim
Kimse bilmez ne içerim ne yerim
Gittikçe daraldı belde kemerim
Delik delip sıka sıka yoruldum

Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
Bedri Tokul
Bedri Tokul
@bedri-tokul
7 ay
Hikaye
Güzel bir çalışma. Yönetime de böyle bir imkan sağladığı için teşekkür ederiz.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL