Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Rızalık Yolu İnsan-ı Kâmil’e Seyrü Sülûk Ve Mârifettulaha Erme
İnsanın içsel dönüşümünü bir köpek metaforu üzerinden anlatan tasavvufî bir seyrü sülûk risalesidir. Kümese girip tavukları yiyen köpeğin hikâyesi, bilinçsizlikten farkındalığa, suçtan telafiye uzanan...
113. Bölüm

Rızalık Yolundan İsyan Ateşine: Alevi-Bektaşi Etik Kodlarının Osmanlı Merkezî Düzenine Marksist bir Psiko-Sosyolojik Tepkisi Olarak Celâlî ve Sufî Ayaklanmaları

27 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
Öz: Bu çalışma, Alevi-Bektaşi geleneğinin "Rızalık" merkezli etik sistemini (eline, beline, diline sahip ol; döktüğünü doldur, incitme) birincil kaynak olarak alarak, bu değerler sisteminin Osmanlı Devleti'nin son dönemdeki merkezîleşmiş, vergiye dayalı (iltizam), saray merkezli tımar düzeni ve gösterişçi tüketim kültürü ("saraylarda lüks, şatafat") ile nasıl uzlaşmaz bir çelişki içine girdiğini marksist, psikolojik ve sosyolojik bir perspektifle incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, Şeyh Bedreddin, Pir Sultan Abdal, Kalender Çelebi (Şah), Şahkulu ve Hubyar Sultan gibi figürlerin liderliğindeki isyanları, salt siyasi veya dini başkaldırılar olarak değil, ezilen sınıfların (reaya, köylü, göçebe Türkmen aşiretleri) "rızasız" bir düzene karşı, "rızalık" temelinde örgütlenmiş bir ahlaki ve ekonomik tepkisi olarak analiz edecektir. "Allah'ı insan yarattı bakışı" gibi radikal ifadeler, egemen din anlayışına karşı bir ideolojik mücadele aracı olarak yorumlanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Alevi-Bektaşi Etiği, Rızalık, Osmanlı İsyanları, Marksist Tarih Analizi, Sınıf Mücadelesi, Şeyh Bedreddin, Pir Sultan Abdal, Tımar Sistemi, İltizam.

Giriş

Osmanlı tarihyazımı, Celâlî İsyanları'nı genellikle merkezi otoriteye karşı bir asi hareketi veya Safavi etkisiyle açıklar. Bu çalışma, bu isyanların arkasında, Alevi-Bektaşi öğretisinin derinlerine işlemiş bir etik ve ekonomik protesto olduğunu savunmaktadır. Osmanoğulları'nın "aç, açıkta, yetim, dul, emekli" bırakılan halkın kaynaklarıyla finanse edilen "şatafatı", metindeki "elini yanlış cebe atma", "helâl kazanç" ve "rızalık" ilkeleriyle doğrudan çatışma halindedir. Bu makale, isyan liderlerinin karakterlerini, bu etik kodların taşıyıcıları ve Osmanlı düzeninin "cahilleri" (kendini aklayanlar) olarak resmedilen yönetici sınıfına karşı "arifler" (özünü yoklayanlar) olarak analiz edecektir.

1. Bölüm: Teorik Çerçeve: Rızalık Etiği ve Marksist Yabancılaşma Teorisi

Alevi-Bektaşi metninde tanımlanan "insan" olmanın dört şartı (akıl, sevgi, adalet, helâl kazanç), marksist bir okumayla, insanın özüne yabancılaşmasının panelleridir.

Helâl Kazanç ve Emek Süreci: "Alınteri dökerek emek harcayarak... helâl kazanç" vurgusu, Karl Marx'ın emek-değer teorisi ve meta fetişizmi eleştirisi ile diyaloga girer. Tımar ve iltizam sistemi, köylünün ürününe ve emeğine el koyarak onu kendi yaratıcılığından yabancılaştırır. Üretilen artığın İstanbul'da "şatafat" için harcanması, emeğin sömürüsünün ve yabancılaşmanın en somut halidir. Bu, "koymadığını alma" ilkesinin kitlesel çapta ihlalidir.

Rıza ve İdeolojik Hegemonya: Antonio Gramsci'nin "hegemonya" kavramı, Osmanlı yönetici sınıfının (Osmanoğulları ve ulema), sömürü düzenini meşrulaştırmak için dini ve kültürel bir üstünlük kurduğunu açıklar. Alevi-Bektaşi "rızalık" anlayışı, bu hegemonyaya karşı bir direniş alanıdır. İsyan, "rızasız" bir düzene verilen kolektif bir cevaptır.

2. Bölüm: Tarihsel Bağlam: Osmanlı Düzeninde "Yanlış Eşik" ve "Yanlış Cep"

Metnin "yanlış eşikten girme, elini yanlış cebe atma" uyarısı, tarihsel bağlamda somut bir anlam kazanır.

Ekonomik Sömürü Mekanizmaları: 16. yüzyıldan itibaren tımar sisteminin bozulması ve iltizamın yaygınlaşması, acımasız mültezimleri (sarıca sekbanlar, celâlîler) Anadolu köylüsünün üzerine salmıştır. Bu, devletin organize bir şekilde "elini yanlış cebe atmasıdır". Köylünün "döktüğü" alın teri, "doldurulmak" bir yana, daha fazla sömürülmüştür.

Sosyo-Psikolojik Etki: "Aç, açıkta, yetim, dul, emekli" ifadeleri, sadece fiziksel yoksunluğu değil, derin bir sosyal ve psikolojik çözülmeyi anlatır. Bu, Abraham Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisinin en temel basamaklarının (fizyolojik ve güvenlik ihtiyaçları) kitlesel çapta ihlalidir. Böyle bir ortamda "sevgi, merhamet, vicdan" beklemek, sistemin kendi yarattığı koşullarla çelişki içindedir.

3. Bölüm: İsyan Liderlerinin Karakter Analizi: "Arifler" ve "Kamiller"in Eylemi

İsyan liderleri, metinde tarif edilen "insan-ı kâmil" prototipinin tarih sahnesindeki tezahürleri olarak okunabilir.

Şeyh Bedreddin (1416): "Elini yanlış cebe atma"nın karşıtı olarak "mülk ortaklığı" (kominalizm) fikrini savundu. Onun isyanı, "hak, hukuk, adalet, rızalık yolunda" olmayan bir düzene karşı, bu ilkeleri yeniden tesis etme çabasıydı. "Varidat" adlı eserindeki panteist/vahdet-i vücutçu fikirler, "Allah'ı insan yarattı bakışı" ile paralel, egemen Sünni anlayışa radikal bir alternatifti.

Pir Sultan Abdal (16. yy): Şiirleri, "incinsen de incitme" ilkesinin bir yanıyla çelişir gibi görünse de, aslında sistematik "incitmeye" karşı bir tepkinin ifadesidir. "Dar gel doğru söyle" diyene zulmeden bir düzene karşı, "baş kaldırma"nın şiirini yazdı. O, "özünü yoklayan" ve yönetimi "cahil" (kendini aklayan) olarak gören "arif" bir figürdür.

Kalender Çelebi (1527) ve Şahkulu (1511): Bu isyanlar, merkezin vergi ve asker toplama politikalarına ("yanlış cebe atma") karşı, göçebe Türkmen aşiretlerinin (ve onların dini liderlerinin) ekonomik ve kültürel özerklik talebinin silahlı ifadesidir. "Rızalık yolu"nun tıkanması, "yıktığını yapma"nın (tazmin etmemenin) bedelini Osmanlı'ya ödetmiştir.

4. Bölüm: "Allah'ı İnsan Yarattı Bakışı": Dinin İdeolojik Eleştirisi Olarak Bir Slogan

Bu ifade, Ludwig Feuerbach'ın Hıristiyanlığın Özü'ndeki tezini (tanrı, insanın yabancılaşmış özüdür) anımsatır. Osmanlı bağlamında bu:

Egemen Din Anlayışına Saldırı: Sarayın himayesindeki ulemanın, sömürü düzenini meşrulaştırmak için kullandığı dini söylemin bir eleştirisidir. İnsanların "Allah" adına boyun eğmeye zorlandığı bir düzende, bu "Allah" aslında iktidar sahiplerinin çıkarlarını koruyan insan yapımı bir kurgudur.

Özgürleştirici Bir Teoloji: Bu bakış, dini otoriteyi reddedip bireyin aklını ("akla mantığa yakın ol") ve vicdanını ("özünü yokla") tek ölçüt olarak koyar. Bu, köylüyü ve dervişi, şeyhülislamın fetvalarıyla değil, kendi içsel ahlaki kodlarıyla hareket etmeye çağıran özgürleştirici ve isyana meşruiyet kazandıran bir teolojidir.

Sonuç

1299-1923 arası Osmanlı yönetimi, Alevi-Bektaşi metninde özetlenen "rızalık" etiği açısından derin bir meşruiyet krizine sahne olmuştur. Merkezi yönetim, "elini yanlış cebe atarak", "yanlış eşiklerden girerek" ve "ağlattığını güldürmeyerek" sürekli olarak bu etik kodları ihlal etmiştir. Şeyh Bedreddin'den Pir Sultan'a uzanan isyanlar silsilesi, bu ihlallere karşı, "kâmil insan" idealinin kolektif bir savunusu ve "rızalık" temelinde yeni bir toplumsal sözleşme arayışıdır. Bu hareketler, sadece siyasi veya mezhepsel değil, aynı zamanda ve belki de daha çok, ezilen sınıfların emek, adalet ve ahlak üzerine kurulu bir dünya talebinin, marksist bir perspektifle okunabilecek tarihsel tezahürleridir. "Allah'ı insan yarattı bakışı" ise, bu mücadelenin ideolojik ve felsefi silahıdır.

Kaynakça

Birincil Kaynaklar:

Buyruk.

Pir Sultan Abdal. Bütün Şiirleri. (Hazırlayan: Abdülbaki Gölpınarlı).

Şeyh Bedreddin. Varidat. (Çeviri ve İnceleme: Cemal Zöngür).

İkincil Kaynaklar (Tarih ve Sosyoloji):

Ana Referans: Akdağ, Mustafa. Türk Halkının Dirlik ve Düzenlik Kavgası: Celâlî İsyanları. Yapı Kredi Yayınları. (Marksist tarih yazımının Türkiye'deki en önemli eseri).

Osmanlı'da Sınıf Mücadelesi: Islamoğlu-İnan, Huri. Osmanlı İmparatorluğu'nda Devlet ve Köylü. İletişim Yayınları.

Derviş İsyanları: Ocak, Ahmet Yaşar. Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler. Tarih Vakfı Yurt Yayınları.

Şeyh Bedreddin Özelinde: Ünsal, Artun. Şeyh Bedreddin: Varidat'taki Felsefe, Din ve Toplum. Doruk Yayınları.

Teori (Marksizm, Psikoloji):

Marx, Karl. 1844 El Yazmaları. (Yabancılaşma teorisi için).

Gramsci, Antonio. Hapishane Defterleri. (Hegemonya kavramı için).

Fromm, Erich. Sahip Olmak ya da Olmak. (Psiko-sosyal analiz için).

Feuerbach, Ludwig. Hıristiyanlığın Özü. ("Allah'ı insan yarattı" tezi için temel kaynak).
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL