Nazım Hikmet Ran. Bu isim, bir biyografinin, bir davanın ve bir şiir devriminin toplamıdır. Onu anlamak; sadece onun 1902’de başlayan hayat çizgisini takip etmek değil, aynı zamanda 20. yüzyıl Türkiye...
Tema: İkinci Büyük Aşkı ve Hayatının Son Döneminin Sığınağı (1955 – 1963) Nazım, Moskova’ya vardığında, dünyanın onu kucakladığını görse de, içindeki vatansızlık ve Piraye’den ayrılığın acısı dinmek bilmiyordu. Uluslararası şöhret, yalnızlığı daha da keskinleştiriyordu. Beş yıl süren bu duygusal boşluk, Vera Tulyakova ile tanışmasıyla son buldu. Vera, tiyatro ve sinema çevresinden gelen, genç, Rus bir kadındı. Nazım’ın kendisinden otuz yaş küçük olmasına rağmen, aralarında kurulan bağ, bütün yaş ve coğrafya farklarını anlamsız kıldı. Vera, Nazım için sadece bir sevgili değil, aynı zamanda sürgünün ağır yükünü hafifleten, hayata yeniden bağlanma sebebi oldu. Vera'nın gelişi, Nazım'ın şiirine de yeni bir canlılık getirdi. Son dönem eserleri, Vera’ya adanmış, olgun ve huzurlu bir aşkın yansımalarıydı. Nazım, Vera’nın varlığında, bir daha göremeyeceği vatan topraklarının yerine, küçük, sıcak bir sığınak buldu. Nazım, Vera’ya bakarken, "Gözlerin," diyordu, "benim son limanım. Bütün o fırtınalı yollardan sonra sığındığım tek yer." Vera, onun için sadece bir kadın değil, sürgünün ilacı ve yaşama sevincinin ta kendisiydi. Ancak bu mutluluk da, Nazım’ın artan kalp rahatsızlığının gölgesinde yaşandı. Vera, bu zorlu yıllarda, şaire sadece aşkını değil, aynı zamanda fedakâr bir bakımı ve sürekli desteği sundu. Nazım, hayatının sonuna yaklaştığını bilmesine rağmen, Vera'nın yanında, bir şairin aradığı en büyük teselliyi bulmuştu: Anlaşılmak ve karşılıksız sevilmek. Vera, Nazım’ın sadece son aşkı değil, aynı zamanda dünya vatandaşı kimliğinin de bir parçasıydı. Onunla seyahat etti, kongrelere katıldı ve Nazım’ın evrensel sesinin dünyaya yayılmasına destek oldu. Nazım, ömrünün son yıllarında, ruhundaki kasveti yenen bir neşeyi ve umudu, Vera’nın varlığına borçluydu.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.