Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
KÖŞE YAZILARIM ve MAKALELER Hüseyin TURHAL
Söz Uçar, Yazı Kalır Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır. Kitap, tek bir konuya de...
77. Bölüm

EKONOMİK ÇÖKÜŞ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

36 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
EKONOMİK ÇÖKÜŞ VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ

Bu yazıda, Doların yükselişiyle birlikte Türkiye ekonomisinin yaşadığı zorlukları ve Türk Lirası'nın (TL) değer kaybetmesine yol açan faktörleri inceleyeceğiz.
Bir ulusun ayakta kalmasını sağlayan, ekonomisini güçlendiren temel dayanak, milli ekonomi modelidir. Bu model; milli üretime, yatırımcıya desteğe ve güvenilir yatırım ortamları oluşturmaya odaklanmalıdır.
Türkiye'de ne fabrika, sanayi, tarım ve hayvancılık alanında yeterli yatırım ve destek sağlanamamıştır. Fabrikalar açılamamış, sanayi gerektiği gibi geliştirilememiştir. Tarıma yönelik izlenen yetersiz ve yanlış politikalar, sektörde büyük bir çöküşe neden olmuştur. Verimli topraklar su ile buluşturulmamış; mazot ve gübreye yapılan zamlar, milli tarımda verimli mahsul alımını engellemiştir. Tarım arazileri, betonlaşmaya, yerleşim ve sanayi alanlarına, orman veya hazine arazisine dönüştürülerek çiftçinin ve köylünün elinden alınmıştır. Tarım arazileri ekilmez hale gelmiş; sebzecilik, meyvecilik ve tahıl ürünleri yetiştiriciliği bırakılmıştır. Köy meraları ve yaylaların ormanlık arazi ilan edilmesi ise hayvancılığın önünde ciddi engeller oluşturmuştur.
Türkiye'de milli ekonomi modeli göz ardı edilmiştir. Hükümetler, yerli üretime destek vermek yerine her şeyi dışarıdan ithal ederek yerli üreticiyi ve yatırımcıyı zor durumda bırakmıştır. Bu yanlış politikalar, ülkenin dış borcunu artırmıştır. Milli ekonomi modeli ile milli yatırım ve üretim eksikliği nedeniyle ülkede işsizlik ve yoksulluk derinleşmiştir.
Milli ekonomi modelinin uygulanmaması sonucunda yerli üretim ve yatırım duraksamıştır. Tarım, hayvancılık, meyvecilik ve sebzecilik; kısacası tüm üretim bitmiştir. Birçok temel ürün dışarıdan ithal edilmektedir: Buğday, arpa, saman, mercimek, tütün, manav ve market ürünlerinin tamamı yurt dışından alınmıştır. Kendi milli tütününü yasaklayarak dışarıdan tütün ve tekel ürünleri ithal eden bu politikalar, kendi üreticisinin ürününü almayarak halkı yoksulluğa, sefalete ve açlığa mahkûm etmiştir.
Köy Enstitüleri kapatılmış, köylülere tarım ve hayvancılık alanında eğitim verilmemiştir. Köylere sanayi, atölye, fabrika, sağlık, ulaşım ve sosyal kültürel etkinlik gibi hizmetler sunulmamıştır. Köydeki tarım arazilerinin Hazine ve ormanlık arazi ilan edilerek köylünün elinden alınması ve birçok köyün boşaltılması bu yanlış politikaların sonucudur. Başlayan göç dalgaları nedeniyle köylüler şehirlere göç etmek zorunda kalmıştır. Bunun sonucunda köy ürünleri tarihe karışmış, köyde üretilen organik ürünler yok olmuştur.
Asgari ücretin düşük seviyede kalması, işçi sınıfını ekonomik olarak zorlamış ve üretime olumsuz yansımıştır. Asgari ücretli işçi, yeterli beslenme sağlayamadığı için işinde iyi bir verim verememiştir. İşçi sınıfına, yatırımcıya ve üreticiye yeterli destek verilmemesi üretimde artışı engellemiştir. Yerli üretime destek verilmemesi ve yerli ürünlerin mağazalarda satılmaması, yerli üreticiyi yoksulluğa, sefalete ve açlığa mahkûm etmiştir.
Türkiye ekonomisinin Avrupa düzeyine gelmesi için milli ekonomi ve milli yatırım modeline geçilmesi elzemdir. Milli üretim için fabrika, sanayi, milli tarım ve hayvancılık üretimine öncelik verilmelidir. Vatandaşlık maaşı (temel gelir) uygulamasına geçilmeli, asgari ücret uygulaması kaldırılarak yerine daha adil bir ücret politikası benimsenmelidir. Küçük çocuklara 18 yaşına kadar maaş verilmelidir. Yerli üreticinin malları devlet garantisiyle satılmalı, yerli ürünler dışarıya ihraç edilmeli ve yatırımcıya, üreticiye destek paketleri sunulmalıdır.
Güçlü bir ekonomi ancak milli ekonomi ve milli üretim ile mümkündür.
(12 Aralık 2021)
Hüseyin TURHAL
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL