Söz Uçar, Yazı Kalır
Elinizdeki bu derleme, yıllardır yerel ve ulusal basında yayınlanmış ve yayınlanmamış makale ve köşe yazılarımın bir araya getirilmesinden oluşmaktadır.
Kitap, tek bir konuya de...
İlk madeni para, M.Ö. 7. yüzyılda Lidya Kralı Alyattes'in emriyle basıldı. Bu buluş, Antik Çağ ekonomisinde bir devrim yarattı. Takas usulü ortadan kalktı; altın ve gümüş sikke adı verilen metallerle alışveriş yapılmaya başlandı. Paranın icadı, alışverişi ve ekonomiyi canlandırıp kolaylaştırsa da, beraberinde toplumda yozlaşmayı ve ahlaki çöküşü getirdi. İnsanlar para uğruna insan onurunu hiçe saydı; köle ticareti, fahişelik, eşkıyalık ve her türlü ahlaksızlık para kazanma hırsıyla hoş görüldü. İnançlar sarsıldı; tapınaklar, para kazanma aracı hâline gelerek din tüccarlığının başlangıcına sahne oldu. Daha fazla para kazanma hırsı, insanı yozlaştırarak ticarette hile, sahtekârlık, insanlar arasında düşmanlık, hırsızlık ve derin bir ahlaki çöküşe yol açtı. Antik Çağlarda olduğu gibi, günümüz modern çağında da para büyük bir rol oynamaya devam etmektedir. İnsanın paraya olan zaafı, onu insanlıktan uzaklaştırıyor, tüm ahlaki erdem kurallarını çiğnemeye itiyor. Kapitalist burjuva sömürge düzeni, zengin olma umuduyla insanın kanını emmeye devam etmektedir. Paraya tapan zihniyetler, para uğruna kaos ve savaş çıkararak dünyamızı cehenneme çevirmeyi sürdürüyor. Günümüz yaşantısında da para uğruna yapılan yolsuzluk, sahtekârlık, ticari hileler, sahte paralar, dindeki yozlaşma, din ticareti, para karşılığı zina ve eskortluk gibi ahlaki çöküşler devam etmektedir. Para, insanın tabiatını bozarak, yaşamı zorlaştırarak, ekonomi dengelerini altüst ederek zengin-fakir kutuplaşmasına ve güçlünün zayıfı ezmesine neden olmaya devam ediyor. Para, toplumun örf ve adetlerini, ahlakını bozdu ve bu durum günümüzde de sürüyor. Aile içi çatışmalar artmakta, toplum gerilmekte, evlilik ve aile yapısının ahlaki değerleri ayaklar altına alınmaktadır. Bir aile kız istemeye gittiğinde, "Oğlunuzun maddi durumu, para, pul, mal varlığı varsa kızımızı veririz, yoksa vermeyiz" gibi söylemlerle gençlerin evlilik hayatı zorlaştırılmakta, gerçek nesillerin yetişmesine engel olunmakta ve toplum, ahlaki bir çöküşle karanlık bir sokağa itilmektedir. Bu para buluşu, insanlık dünyasına kan ve gözyaşı getirmiştir. Kapitalizm sömürge burjuva düzeninin doğmasına neden olmuştur. Dinler ve inançlar, Antik Çağlardaki tapınaklardan günümüze kadar uzanan bir süreçle, para kazanma kapısına dönüştürülmüştür. İnsanlar para kazanmak uğruna, gece gündüz demeden, sağlığını tehdit edecek zor şartlarda durmaksızın çalışmakta, sırf geçimini sağlamak için ömürlerini çalışmakla geçirmektedir. Ne bu para ne de parasızlık, insanı mutlu etmedi. Bu para hırsı ve tutkusu, insanı insanlıktan çıkardı. Bu paraya tapanlar yüzünden Afrika açlıktan kırılıyor. Yoksulluk ve zenginlik arasındaki dengesizlik, global kapitalist burjuva sömürge düzeniyle dünyamızı tehdit etmeye devam ediyor. Para uğruna insanlık ölüyor... (2 Ocak 2019)
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.