Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
İÇİMDEKİ DEFİNE GİZEMİNE YOLCULUK ROMAN Hüseyin TURHAL
Bu, sadece bir macera romanı değil, aynı zamanda rutinin zincirlerini kırma cesaretini gösteren her birimizin hikayesidir. Pusulanın iğnesinin titremesiyle başlayan bu yolculukta, okuyucu, Eren ile bi...
3. Bölüm

İçimdeki Define Gizemine Yolculuk BÖLÜM 2: İlk İşaret ve Kadim Bilgelik

22 Okuyucu
0 Beğeni
0 Yorum
İçimdeki Define Gizemine Yolculuk

BÖLÜM 2: İlk İşaret ve Kadim Bilgelik

Eren’in yola çıkışı aceleci ama bir o kadar da kararlıydı. İstanbul’un karmaşasını geride bırakıp Ege’ye doğru ilerlerken, arabasının camından süzülen güneş ışığı bile ona yeni bir başlangıcın habercisi gibi geliyordu. Harita parçasındaki ilk işaret, bir deniz fenerinin yakınında, üzerinde eski bir zeytin ağacı sembolü olan bir köyü gösteriyordu: "Karadere."
Karadere, adının aksine, masmavi denizi ve yemyeşil tepeleriyle cennetten bir köşeydi. Ancak yerleşim yeri küçüktü ve merkezden uzaktı. Eren, pusulanın iğnesini takip ederek dar, taşlı yollardan geçip köyün tepelik kesimine ulaştı. Arabayı park ettiğinde, köy meydanında sadece üç beş yaşlı insan, önlerindeki kahvede ağır ağır çay içiyordu.
Eren, haritayı ve pusulayı göstererek yaşlılardan biriyle konuşmaya çalıştı. "Affedersiniz, bu haritadaki sembolü, bu zeytin ağacını tanıyor musunuz? Ya da buradaki bir şeyi işaret ediyor olabilir mi?"
Yaşlı adam, Eren’in elindeki parşömene baktı, gözleri kısıldı. "Buralarda her yer zeytin ağacıdır delikanlı. Ama senin aradığın, öyle sıradan bir ağaç değildir sanırım." Eliyle köyün hemen dışındaki, asırlık, gövdesi çatlaklarla dolu bir ağacı işaret etti. "Oraya git. Orası, kimilerinin 'Yaşlı Bilge' dediği yerdir."
Yaşlı Bilge’nin olduğu yere vardığında, ağacın köklerinin arasında, toprağın üzerine yerleştirilmiş, dikkatlice oyulmuş bir taş gördü. Taşa kazınmış sembol, haritasındaki sembolün ta kendisiydi.
Eren, diz çöküp taşa dokundu. Tam o sırada, arkasından gelen, yaşının taşıdığı bilgelikle dolu tok bir ses duydu.
"Geciktin. Ama pusulan sana doğruyu gösterdi."
Arkasını döndüğünde, köyde "Gölge Nine" olarak bilinen, ancak kimsenin tam olarak yaşını bilmediği, ak saçlı, zayıf ama dimdik duran bir kadınla karşılaştı. Gözleri, sanki Eren'in ruhunun en derin köşelerine bakıyordu.
Eren şaşkınlıkla ayağa kalktı. "Siz… siz de mi biliyorsunuz?"
Gölge Nine, Eren'in elindeki pusulayı işaret etti. "Pusula, sadece kuzeyi göstermez, Eren. Senin adını da biliyorum. Amcan Arif, yıllar önce bu yola ilk çıktığında da bu pusula vardı elinde. O, hep dışarıdaki defineye baktı. Sen farklısın sanıyordum."
"Amcam… Onu tanıyor muydunuz?"
"Tanırdım. O, hazineyi bulmanın peşindeydi. Ama hazine, arayışın kendisidir. Defineyi bulmak için önce içeriyi bulmalısın."
Eren, Nine’nin sözlerine anlam veremiyordu. "İçeriyi bulmak mı? Ben buraya defineyi bulmaya geldim. Amcamın notunda da 'İçindeki Define' yazıyordu. Bu bir metafor mu, yoksa bir şifre mi?"
Gölge Nine gülümsedi. O gülümseme, yüzündeki her kırışıklığın derin bir ders anlattığı hissini verdi. "İkisi de. Bu yolculukta pusulanın asıl görevi sana yön değil, niyet göstermektir. Defineyi bulmak için ne kadar açgözlü, ne kadar bencil olduğunu hissettikçe, pusula seni yanlış yollara sürükleyecektir. Define, dışarıdaki sandıkta değil, o sandığı açacak ruhtadır."
Nine, Eren’i karşısındaki denize bakan bir kayalığa götürdü. "İlk dersin bu: Yüzleşme. Yıllardır seni uykusuz bırakan rüyayı biliyorum. O zirveye ulaşamama korkunu, o boşluk hissini. O boşluk, dışarıdaki bir hazineyle doldurulamaz."
Eren’in zihninde rüyası canlandı: Sisler, uçurumlar ve ulaşılamayan sandık. "O sandık ne o zaman?"
"Sandık, senin gerçek potansiyelin. Ona ulaşmanı engelleyen uçurumlar ise geçmiş pişmanlıkların ve bastırılmış korkuların."
Nine, Eren’e ilk "içsel sınavı" verdi. "Gözlerini kapa ve o uçurumun kenarında dur. Gözlerine bakmaktan en çok korktuğun pişmanlığın neyse, onunla konuş."
Eren başta direndi. Ama Nine’nin kararlı bakışları onu mecbur bıraktı. Gözlerini kapattı. Zihni, yıllardır görmezden geldiği, kalbinin bir köşesine sakladığı bir anıya gitti: Üniversite yıllarında, korktuğu için peşinden gidemediği bir hayal, reddettiği bir teklif, söyleyemediği bir sevgi sözü…
Pişmanlık, karanlık, soğuk bir sis gibi etrafını sardı. Sanki o uçurumun kenarında gerçekten de yalnız ve çaresizdi. Nefesi daraldı. Tam o anda, Gölge Nine'nin sesi yankılandı: "Kaçma! Kabul et. O sensin. Pişmanlık, ders alınmış bir hatadır. Defineye giden yol, kusursuzluktan değil, kabulden geçer."
Eren, derin bir nefes aldı. "Evet," dedi içinden. "Korktum. Ama şimdi değil."
Gözlerini açtığında, pusulasının iğnesinin titremeyi kestiğini ve tam karşıdaki dağlık bir bölgeyi, ikinci bir işareti işaret ettiğini gördü. Bu sefer, işaret bir manastır silüetiydi.
Gölge Nine gülümsedi. "İlk adımı attın. Pusula sana yolunu gösterdi. Ama unutma: Dışarıdaki yolculuk ne kadar zorluysa, içindeki yolculuk o kadar sarp olacaktır. Git şimdi. Orada seni bir yoldaş bekliyor olabilir."
Eren, Nine’ye teşekkür etmek için döndü ama kadın çoktan gitmişti. Sanki bir gölge gibi kaybolmuştu. Elinde pusulası, yüreğinde yeni bir cesaretle, Karadere’den ayrıldı. Artık biliyordu; defineyi bulmak için, önce kendi içindeki labirentten geçmesi gerekiyordu
Yorum Yapın
Yorum yapabilmeniz için üye olmalısınız.
Yorumlar
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL